6
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1671
Okunma
Taksicilik yapan adam, binbir zorluklarla kıt kanaat geçinse de evinde, ailesiyle çok mutluymuş. Eşinin sevgisine de sadakatine de güveni sonsuzmuş.
Bir gece telaşlı ve asabi bir müşteri binmiş taksisine.
- Çabuk falan pavyona çek, demiş.
Taksici şaşkın, basmış gaza. Yolda durumu özetlemiş müşteri. Karısının başka bir adamla pavyonda felekten bir gece çaldığını haber vermiş tanıdığın biri.
Pavyonun kapısında:
- Ben şu an çok sinirliyim. Elimin ayarı olmaz. Sen gir de getir o namussuzu, demiş ve karısının tarifini vermiş müşteri.
Taksici alaycı ve aşağılayıcı gülümseyişlerle belli etmiş düşüncelerini ama yine de insanlık namına kabul etmiş. İçinden ne kadar melek gibi bir karısı olduğuna şükrederek.
Bir süre sonra taksici bir kadının kolundan sürükleyerek hışımla çıkmış dışarı. Bu kez müşteri şaşkın.
- Ama bu benim karım değil ki, yanlış kadını getirmişsin, demiş müşteri.
Taksicinin yüzü allak bullak:
- Yanlışlık bende, demiş. Bu benim karım. Bunu tut da seninkini de getireyim!..
...
Başkalarını eleştirmeye, ayıplamaya, küçük görmeye ne kadar meraklıyız değil mi?
.