İçim acıyor...
Sevdiğinin ağzından başka birinin ismini duyunca için acımaz mı ?
Hele de ölümüne sevdiğinin, uğrunda ölebileceğin kişinin.
O, senin yanında o ismi söylediği her an, her saniye ve dahi salise ölüyorum...
Siz ölmez miydiniz...
Yüreğime ateşler düşüyor, kor yerine çeviriyor orayı.
O an var ya o an,
İşte o an ölmek istiyorsun, ölüp de o sözleri duymamak istiyorsun...
Tek çare ölümmüş gibi geliyor değil mi ?
Ama çare ölümde değil :) ...
Çünkü sen buralardan çekip gidersen, bile bile sevdiğini düşmana vereceksin
Yani sonsuza kadar pes edeceksin.
Ee, bu daha acı vermez mi ?
Verir tabii nasıl vermesin değil mi ?
Sen sevdiğin için her şeyi yapmaya hazırsın, ölümü bile göze almışsın.
Ama diğeri ... yok ..
Diğeri bir anlık zevkin peşinde olan,
Kızın duygularıyla oynayan kepaze ve de şerefsiz bir mahlukat.
Ben istemezmiyim sanıyosun cennet bahçelerinden elmalar getirmek,
Ama olmuyoor (!) ne yapacaksın.
Tanrı istememiş...
Bana böyle bir mutluluğu çok görmüş. :
Sahi merak ediyorum da benim ondan eksiğim ney ?
Hani Tanrı herkesi eşit yaratmıştı ?
Demek ki herkes eşit değilmiş ...
Ama gerçek olan tek bir şey var
Benim onu ölümüne sevdiğim ...
Ama o bunu bir türlü anlamıyor
Ne yapayım ...

Paylaş:

(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Yazıyı Değerlendirin

İçim acıyor Yazısına Yorum Yap

Okuduğunuz İçim acıyor yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?

İçim Acıyor yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol

Yorumlar

ONDAN SONRA, @ondan-sonra2

7.8.2015 13:24:40

Bu ilk yazınız. Bu defterde ben de yeniyim; bu ya beşinci, ya altıncı girişim deftere. Nasıl başlarsanız öyle gidersiniz, yan, kötü bir başlangıç, kötü devamlılığı getirir.

Mektup türünde yazılmış bir duygu paylaşımı; kime hitaben yazılmış, beli değil...Okuyana yazılmış diyelim.

Mektupların. illaki bir hitapla yazılmaları gerekir. Mektuplar, kişilerin , özel işleri ya da haberleşme ihtiyaçları dolayısıyla yazılan düz yazılardır.

Bunların güzel bir dille yazılmış olanlarına "edebî mektup" adı verilir.Sizinkini bu türde yazılmış kabul etmek gerekli...

Edebi Mektup: Herhangi bir düşüncenin, bir görüşün açıklan¬ması, bir tezin savunulması için yazılan mektuptur. Birkaç çeşiti vardır:
• a) Kişiden kişiye gönderilmek üzere yazılmış olanlar: Eflatun (Mektuplar), Epikuros (Üç Mektup)
• b) Kişiden kişiye seslenmekle birlikte, bir gazete ya da dergide yayımlan¬mak üzere yazılmış olanlar. Bunlara Açık mektup denir: (Ali Canip Yöntem: Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey'le Münakaşalarım)
• c) Belli bir kişiye değil de, kamuya seslenen ve bir kitapta ya da gazete, der¬gi, vb.'de yayımlanmak üzere yazılmış olanlar: Namık Kemal (İrfan Paşa'ya Mektup) Nurullah Ataç (Okuruma Mektuplar)

Daha iyi, itinalı, doğru yazılarınızı okumak dileğimle bol okurlar dilerim...

Nurten Paracıkoğlu tarafından 8/7/2015 1:28:50 PM zamanında düzenlenmiştir.