Eskimiş yıllanmış yılların anılarına daldı yine gözlerim.Hüzünle bakan gözlerimle sigaramdan çektiğim nefesle bir ah çektim derinden.
Saklı zamanlarıma sığdırdığım hep gizlenmiş bir yaşam benimkisi.Neden saklı zamanlara sığdırıyorum ki seni,kalk kadın silkin biraz kendini gel kalk bir bardak çay koy kendine birde herzaman ki tiryakiliğinden derin derin sigarandan çek ve uzun uzun düşün ne çok saklı zaman geçirmişin düşün ne kadar çok yenildin bu zamana nasıl geldin.

Bu saklı zamanlarıma en çok ta seni sığdırmışım be sevgili.Birde sana dair herşeyi
ne çok sevmişim seni yine aklım fikrim sana geliyor.
Ama çok yoruldum sevgili çok.Ben hüzünlerin kadını olmaktan çok yoruldum.Şimdi düşünüyorumda senin sevgin mi ayakta tuttu beni yoksa hep sevgiyi aradığım içinmi ayakta kalmayı başarabildim.
Eğer birgün karşılaşırsak gözlerime çok dikkatli bakma olurmu bakarsan yorgun,nemli süzülen yaşlar,bir iç çekiş görürsün sakın bakma çok utanırım ağlayamam karşında.
Pişmanlığımdan değil o süzülen yaşlar.sevgi denizimde sensizliği yaşamak zaman zaman çok koyuyor bana.
Şimdi artık ne istiyorum biliyormusun.Yıllardır içimde biriktirtiğim özlemimi ,acımı sevgimi anlatabileceğim gerçek bir dost.Omuz arıyorum,başımı yaslayabileceğim
doya doya ağlayabileceğim.Yıllardır saklı zamanlarda biriktirdiğim dertlerimi sorunlarımı dökebileceğim beni anlayacak gerçek bir omuz istiyorum.

O omuza yaslanınca herşeyi unutabileceğim,içimim huzurla doldurabileceğim,
saatlerce hiç konumadan bile anlaşabileceğim gerçek bir dost isityorum.
O dost beni öyle bir korusunki güvenle hiç kuşku duymuyayım.Yalnızlık treninde bir süre yolculuğa çıkmak istiyorum BİRDE GERÇEK BİR DOST SAKLI ZAMANLARIMI ANTABİLECEĞİM GERÇEK BİR OMUZ.

NEBAHAT ERKAN