Neden Şövenizim Körükleniyor ?

Kaç-AK sarayın çakma-çıkma sultanı RTE ve AKP faşizmin icraatlarında en büyük rahatlığı sağlayan enerji kaynaklarıydı.
Reza Zarrap dışında,
özellikle petrol ihtiyacını çok ucuz fiyatlarla Barzani ve kader birliği yaptığı katil sürüsü IŞİD eliyle Suriye’den sağlayan çakma sultan RTE YPG’nin Tıl Abyad zaferinden sonra buradaki önemli bir petrol aktarım hattını kaybettiği görülmektedir.

Çakma-çıkma sultan RTE şimdilerde can hışar Cerablus,
Azaz hattını tampon bölge bağlamında güvence altına alıp,
oradan petrol alımını devam ettirmek istiyor.
Ancak gerek YPG’nin Rojava’daki zaferleri,
gerekse Bakur’daki HPG’nin eylemler tüm enerji geçiş bölgelerini riske sokacak gibi.

Daha kötüsü;
Azerbaycan ve İran üzerinden gelen gaz ve petrol hatları da bundan nasibini alacaktır...

İşin gerçeği budur.
Böyle bir durumda çakma sultanın ve AKP’nin işi Tansu Çiller’den bile daha çok zor.

Çünkü,
güdümlü AKP’nin iktidarı kaybetmemek için ya seçim ya da koltuk değneği olacak bir koalisyon ortağına ihtiyaçı var.
Her ikisinde de başarılı olmaları oldukça zor gözüküyor.
Her yol çöküşe ve hesap vermeye gidiyor...

Ülkemizde,
özellikle son günlerde uygulandığı gibi söz konusu ırkçı zihniyet olunca fazla düşünme ve alternatif arayışı pek gündeme gelmez.
Irkçı-kafatasçılık,
şiddet ve hamasetle fırtına estirip her şeyi kaos ortamında elde etmek isterler.

Hamile bir kadın yurttaşımızın öldürülmesinden haz alan yaratıkların şimdilerde yaptıkları aynen budur.

Örneğin Tansu Çiller döneminde Beş Nisan 1994 Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden biri yaşandığı kara bir dönemdir.

5 Nisan 94 Ekonomik kararları ile büyük bir devalüasyon gerçekleşti. Sonrasında Avrupa Birliği denen küresel güçler ile adeta tek taraflı gümrük birliğine gidildi ki,
bugün hala AB’ye giremiyorsak gerçek nedenini burada aramak gerekir.
Çünkü,
AB ülkemizi içine almadan istediği tüm tavizleri kopardı.

Doğaldır ki,
ülkemizin de demokratikleşmesi gerçekleşmedi giderk de süreç 28 Şubat faşizmine,
’’balans ayarı’’ çekmelere yol açtı.

Kaç-AK sarayın çakma-çıkma sultanı ve AKP ister seçim yoluyla ister koalisyon ortaklığında olsun,
ekonomik ve siyasal krizi şiddetle çözmek istiyor.

Reza Zarrap sıradan altın kaçakçısı değildir !

Son günlerde ki çatışmaların ve şiddet sarmalının,
şövenizmin artmasının ardından ekonomik kriz nedeniyle oluşacak tepkiler yeni ve zor kararlarla bastırılabilir.
Buna muhalefet edecek ekonomi kuruluşları,
sendikalar,
sivil toplum örgütleri ise milliyetçi ırkçı söylemler ve patlayan bombaların gölgesinde şiddete maruz kalabilir.

Dilim varmıyor ama,
Kürt işadamları,
Sabancılara suikast örneğinde olduğu gibi kimi iş adamları,
cemaat-tarikat liderleri,
şair-yazar-aydın ve kanaat önderliğiyle saygınlığı olan insanlar öldürülebilir.

Açıkca yazıyorum;
çakma-çıkma sultan RTE ve AKP faşizmin bu hain savaşı sadece Kürt halkına karşı değil,
tüm Türkiye halklarına karşıdır.

Herşeye rağmen indaına barış...

Unutmayın,
bütün büyük zulümler,
biz arkamızı dönüp susmayı tercih ettiğimiz için yaşanıyor.

Varmak için yarınlara bizimde hasretimiz var !..
#AtillaYüceak Ağustos 2015
#Araştırmacı_Yazar_Şair