Boşunalık duygusuyla, vurdumduymazlığı ve hukuki demagojiyi adalet sandık!
’Yargı diyalektiği ön yargısız ve koşullanmasız’ bir hükme ulaşamamış
ve sistematik yasalar sakat doğmuşlardır.
Yasalar insanın, dünü, bu günü ve yarınlarını yaralamıştır!
kuvvetlinin, kuvvetsizi acımasızca yok ettiği, bu adalet bunalımında,
herkesin hakkı tehdit edilmektedir. Bu yüzden sadece yaralarımız bağımsızdır.



Artık, ne yaşama sevinci - ne de mavi bir umutla yeni bir güne başlayamıyor insan...
Aynı akşamın gövdesinde, hiçbir akıldan güzel şeyler geçmiyor.
O yüzden de upuzun yıllardır bitmiyor, hukuksuzluğun, yoksulluğun
ve umutsuzluğun hüküm sürdüğü bu kan denizinde umutlar ülkesine beyhude kürek çektiğimiz.

Oysa, aynı türküleri çalan, büyük bir orkestranın farklı enstrümanlarıyız.
Olur mu ki, sen ’ben’siz - ben ’sen’siz?..
Olsak, öyle bütün, eksiksiz.. / Olmasak, paramparça - böyle münzevi, böyle sevgisiz.

Akordu bozulmuşsa da hayatın, doğru akordunu bul-
up, yüreğimize yakışan umut türküleri söylesek hep bir ağızdan.. Yankılansa içimizin koridorlarında.

/ ’Sen o yarayı unut, bırak kabuk bağlasın..’
’Tavuklarımız yine birbirine karışsın...’ /


Bırak, aksın şu Fırat’ın suyu derin.. /
Bırak, essin, Palandöken’in rüzgarı serin..
Bırak, eksilmesin, çoğalsın düşlerinin yangını, senin uğruna yansın...
Sokulsun rüzgarlar, savrulsun küllerin.
Dedim ya, şu Palandöken’in rüzgarı serin
Ve ben şairim, sevginin tiryakisi, öyle dipsiz, öyle derin.

Bak!
Rüzgar gibi koşuyor zaman ve Dicle gibi akıp geçiyor ömrümüzden.
Terlemiş avuçlarımızda yaşıyor olmanın sıcaklığı...
Kime, ne kalır, bıçaklanmış günlerimizden!
Bize, ne kalır, akbabaların tünediği yaralı düşlerimizden!



Herkes gömülür yalnızlığına, hep bir acılanmanın yüzünde..
Şehrin dağınıklığında acısını türkülere yükleyip,
toparlanmaya çalışır parçalanmış hayatlar...
Ve kimse genişleyen cehenneminden arta kalmaz!
Gökyüzünde bulutlar ağlamaz, kuşlar pike yapmaz artık..

Çokluğa az kalacağız, umulmadık zamanlarda
aşka geç, ayrılığa erken kalacağız.

*
NOT / - Sökülmemek umudumla, dikildiğimiz anlamlardan -

Birdal Erdoğmuş -