3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
950
Okunma
Ayşe tatile çıksın!
Sene 1974 Temmuz yirmi henüz on yaşındaydım. İlkokul dördüncü sınıfı bitirmiş beşinci sınıfa geçmiştim.
Her yıl olduğu gibi o yılda tarlara taşınmıştık. Tütün kırım zamanı bizde tam on dönüm tütün var.
Henüz on yaşındaydık ama dünyanın yükü sanki bizim üstümüzde idi. Gece saat ikide üçte kalkıp lüx lambasını yakıp sabah tütün yapraklar sarkasıya kadar tütün kırar akşama kadarda kırılan tütünleri dizerdik.
Karkı iplemek sabah benim ve rahmetli abimin işiydi. Sabahtan her gün belki iki bağ en az elli karkı ipleyip hazır ederdik.
Kırmadan gelince tütün dizmeye başlamadan önce annem o arada yemek hazırlardı. Çoğu zaman baş edemezdik. Sürüyle leçber kullandığımız oldu. Yazın her anı çetin geçen yıllardı o yıllar çocuk olmadan büyüdük. Oyuncaklarımız testi kırıkları, boş bulduğumuz zamanlarda ablamlarla yaptığımız bez bebekler. Oda işte tütünler bittikten sonra. Tütünler son ellerde çok güzel çiçekler açar küçük parmaklarımıza çiçeklerini geçirir inanılmaz bir sevinç kaplardı. Çocuk kalbimiz.
Bir sabah yine kırmadan geldik. Her gün saat onda radyoda arkası yarın piyesleri olur. O anı iple geçerdik. Bir sonraki bölümü dinlemek için!
Yine o sabah koşarak gelip elimizin pasıyla baş örtümüzün ucuyla radyonun düğmesini çevirdim. Açmamla birlikte.
-hey hey hey hey hey hey !
Davullar Zurnalar her gün çalacak
bir kınalı kız kocacaya varacak..
Ardı ardına kahramanlık türküleri çaldı.
Bende çok şaşırmıştım abla arkası yarın bu gün kaçırdık. Kırmaya geç bıraktık. Herhalde diye üzülmüştüm.
Az sonra zamansız ajanslara girdi. Radyo yayını sayın dinleyiciler. Türk askeri Kıbrısta harekâtı girdi.
Deyince her kes ortalık sus pus oldu. Radyodaki yayın ordumuzu Allah muzaffer eylesin..
Diye kendi kendine devam ediyordu. Çocuktuk olan bizim arkası yarına olmuştu.
Biz toprak çocukları o zamanda bir kahraman bulmuştuk. kendimize.. Zamanın başbakanı mavi gömlekli üzerinde barış güvercini olan bir afiş getirmişti.
Babam eve onu biriketle örülü bahçe evimizin duvarına bile asmıştık. bir zamanlar.
Saygıdeğer,
Bülent Ecevit, nedense o adamı hep sevdim. Çocukken mavi gömlekli genç bir adama, büyüyünce fikirlerini, dürüstlüğünü en son başkakan olduğundada onu desteklemiştim. Keşke! Onun gibi adamlar çıksa insanın gözü kapalı yine destek veririm.
Ayşe tatile çıktı.
İkinci Kıbrıs barış harekâtı başladı. Bitti üzerinden tam 41 yıl geçti. Hâlâ Kıbrıs sorunu çözülmedi. Keşke! O yıllarda başından girip sonundan çıksalardı. Zamanında bu işi kökten çözmüş olsalardı.
Ordunun başında sanırım. Turan Güneş beyefendi var dı.
Tatile çıkan kızda onun kızı olacaktı. Emir geldiğinde bavul toplamaya zaman yoktu sanıyorum. Cenevre de barış anlaşmasında mutabakata varılamamıştı. Savaş başladı.
Sonra karartma geceleri biz o yıl o günden sonra tütünü akşamdan ve sabah erkenden kırmaya başladık. Işık yakmak yasaklandı.
1974 te Ayşe tatile çıktı.
Neticede hala sorunlar çözülmedi.
Bu gün se hala çözümsüzlük. Ülkemizin yakasını bırakmadı.
Pek siyasi konularla ilgili değilim. Her vatandaşta olması gerektiği kadar..
Bu gün yine bombalar patlamış insanlar pisi pisine ölüyor. Birileri kendi çıkarlarını düşünmekten donlarını toplayamıyor.. Allah cennet Türkiye’mizi korusun!!
Sevgilerimle.. Tüm okurlara iyi günlere..
Nurten Ak Aygen
20.07.2015