KOMŞUNUN EŞEĞİ!
Rivayete göre Hz. Musa Tur dağına vahiy almaya giderken ömrünü sırtında su taşıyarak geçirmiş bir şahısla karşılaşır. O şahsa, Allah tan vahiy almak için tur dağına gittiğini, bir isteğinin olup olmadığını sormuş.O şahıs “Ya Musa ; ömrüm buyunca sırtımda su çektim, cenabı Mevla ya söyle de bana bir merkep ( eşek) versin, ömrüm ün son demlerinde birazcık olsun rahat edeyim” demiş.
Hz. Musa tur dağına gitmiş, vahiy almış, bu esnada şahsın isteğini de iletmiş. Cenab ı hak “ ya Musa, kulumun durumunu biliyorum, yalnız, o kuluma söyle eğer komşusu için bir merkep isterse ben ona iki tane merkep vereceğim” demiş.Musa a.s.durumu o şahsa söyleyince adam; ya Musa, Allah komşuma hiçbir şey vermesin de ben yine ömrümün sonuna kadar su çekerim” diye cevap vermiş.
Hayatının gayesini başkalarının başarısızlıkları üzerine ikame edenlerin sonuç itibariyle ellerine hiçbir şeyin geçmeyeceğini aklı selim olan herkes anlar ve bilir. Yokluğu paylaşmak ne kadar mümkünse! Başkalarının başarısızlıkları üzerinden prim yapma hastalığı da o kadar muteberdir.
Son dönem de yaşanan gelişmeler Türkiye de yaşayan herkesi endişeye sevk etmektedir. Türkiye toplumu ve Türkiye toplumunun çekim alanı içerisindeki topluluklar bu tür örselenmelerden çok çabuk etkilenirler.Geçmişe ait ön kabullerimizin bunda etkisi çok büyüktür.
Osmanlı imparatorluğunun son dönemleri itibariyle başlayan süreçte Türk toplumu, özgün ve ayağı yere basan projeler üretmek yerine birilerinin alternatifi olma veya birilerini yok sayarak, birilerinin başarısızlıklarından kendine hisse çıkararak kendini izah ve ıspat yoluna girmişlerdir.
Batı ile olan ilişkilerimiz ; onların ne kadar kötü, ve bayağı olduklarını anlatmakla geçer.Bu güne kadar İslam dünyasında İsmail Reca el faruki den başka özgün eser ortaya koyan olmamıştır.Onu da mossad ajanları şehit ettiler..Resim de müzik te , sinemada velhesıl hayatın hiçbir alanında özgün bir eser oluşturamamışız.Kabul edilmesi zor fakat durum bu kadar vahim.
Bu coğrafyada bize düşen en büyük görev;tüm dünya insanalrını huzur ve refaha kavuşturacak özgün yaklaşılar geliştirmektir.Başkalrının değerlerini yok saymak, onları hakir ve küçük görmek ve ya bunun tam tersi onlardan gelen her şeyi tartışmasız doğru kabul etmekle kendimizi anlamlandırsak hiç bir sonuç alamayız.
İyi adam olmak kendimiz için istediğimiz güzellikleri başkaları için de isteyebilme olgunluğuna ulaşmamızdan geçer.Komşuya iki eşek istemedikçe bu dünya düzelmez!
Yoksa...

Yine bana hüsran ….türkülerinin dinlenmesinin sona ermesi temennisi ile.
MUSTAFA BOLAT


İlk gençlik yıllarımızdan bu güne kadar büyük bir saygı ve derin bir muhabbetle sevdiğim değerli yazar ve şair ERDEM BEYAZIT hakkın rahmetine kavuşmuştur.Özellikle MAVERA dergisi dönemlerinde, bizim dönem Anadolu gençliğinin çokça istifade ettiği gönül adamı ağabeyimize Allah tan rahmet, tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum.

MÜSLÜMAN YÜREKLER BİLİRLİM DAHA
KIZDIM CEHENNEM KESİLİR,SEVDİMİ CENNET
ELLER BİLİRM HAŞİN HOYRAT MERT
ALINLAR GÖRMÜŞÜM Kİ VATANIMIN COĞRAFYASIDIR
HER KIRIŞIĞIN SORULACAK BİR HESABI
HER CİZGİSİ TARİHTEN BİR YAPRAĞI ANLATIR.