Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
eğitimci/yazar
eğitimci/yazar

Bayramı Hak Etmek!

Yorum

Bayramı Hak Etmek!

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

588

Okunma

Bayramı Hak Etmek!

KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]

Bayramı Hak Etmek!

Bugün Ramazanın 16’sı. Artık çıkmasına 13 gün kaldı. Üç ayların sonuncusu olan, her Müslüman’ın merakla beklediği ve “On bir ayın sultanı” dediğimiz Ramazan yavaş yavaş inananları terk ediyor!
Ramazan; Kur’anın inmeye, İslam’ın gelmeye, cahiliye karanlıklarının insanlığı terk etmeye başladığı kutlu bir ay! Onun için; “Kur’an ayı” denir. Yani bu ayda; Kur’an okunur, hatim yapılır. Mukabele geleneği devam ettirilir. Gündüzleri oruç tutulur, akşamları da teravih namazı kılınır.
Bu, bize bir şeyler anlatıyor. Oruç, Allah’ın bir emridir. Yaratan biz Müslümanlara; “verdiğim bu kadar nimet karşısında bana yılda bir ay oruç tutarak ibadet ediniz” diyor. Oruç, İslam’dan önceki dinlerde de vardı. Zira ilk din tevhid dini olarak, ilk insanla birlikte var olmuştur. Demek oluyor ki; Hak din, dünya yaratıldığı günden beri varlığını sürdürüyor ve kıyamete kadar da sürdürecek.
Yahudiler, Ekim ayına rastlayan yılbaşlarından on gün sonra, gün batımından ertesi günün gün batımına kadar oruç tutarlar. Bu güne, “kipur” derler. Ayrıca yılın farklı günlerinde tuttukları başka farz ve nafile oruçlar da vardır.
Hıristiyan şeriatında, Hz. İsa, kendisine peygamberlik gelmeden önce kırk gün oruç tutmuş, Hıristiyan din adamları da, bunu ibadet telakki etmişlerdir.
Oruç; kişinin iradesini güçlendirir. Bu, sadece aç kalmaktan ibaret değildir. Fakir, aç, açık, muhtaç, kimsesiz, ihtiyaç sahiplerine el uzatmak, onların çektiği sıkıntıları yaşamak yani empati kurarak, sosyal adaletin tesisine yardımcı olmaktır.
Oruç, aynı zamanda, midenin dinlenmesi, yılda bir ay adeta bir makine gibi olan vücudun revizyona girmesi ve bakıma alınması anlamı taşır.
Ramazan ayında; cinayetler, hırsızlıklar, katliamlar, kötü davranışlar… aza inmektedir. Çünkü oruç, bir disiplindir. Hayatın hızla giden akışı karşısında kötülüklere karşı bir çeşit fren görevi görür.
Nereden bakarsak bakalım orucun, insana büyük yararı bulunmaktadır. Allah, hiçbir kuluna gücünün üstünde bir yük yüklemez. O, her zaman kullarının yararını düşünür.
Hiçbir gayri Müslim (Hıristiyan ve Yahudi…) Müslümanların yanında, ramazan ayında açıktan yemek yemez. Müslümanların kutsal aylarına saygısızlık olmasın diye! Diğer dinlere mensup olanlar, Müslümanlara karşı edebi aşan tavır sergilemezler!
Bir üniversitede; Oruçla, ramazanla, dini değerlerle alay eden görüntüler basına yansıdı! Caddelerde, sokaklarda alenen oruç yiyen, oruç tutmamayı adeta bir marifet sayan, ağızlarında sigara, ellerinde kola ve bilmem ne… ile arzı endam edenler var!
Sormak hakkımız değil mi; “siz Hıristiyan mısınız? Yahudi misiniz? Yoksa Müslüman mı? Eğer Hıristiyan’ız veya Yahudi’yiz diyorsanız, neden Müslüman’ların oruçlu olduğu bir günde açıktan, onlara saygısızlık edercesine oruç yiyorsunuz? Kaldı ki hiçbir Hıristiyan ve Yahudi, başkalarının dini değerlerine saygısızlık etmez. Yok Müslüman’sanız-ki Müslüman olanlar da var(!)- madem Ramazanda oruç tutmadınız, madem bu kutsal ayı nazarı itibara almadınız o zaman Müslümanların kutlaması gereken bayrama ortak olmayınız! Bayram, ramazanı idrak eden, orucunu tutan, Kur’anla hemhal olan, eksiksiz biçimde ibadetlerini yapmaya çalışanların hakkı değil mi? Dini değerlere önem veren, Allah’ın mesajlarına kulak veren, her anını “insanca” yaşayanların hakkıdır bayram!
Tabii ki, pişman olmak, yapılanlara nedamet getirmek, İslam’ın güzelliklerine kapı aralamak için bu bayramı vesile edinenlere de İlahi lütuf kapıları açıktır. Ama devamlı olmak şartıyla. Kuranı anlayan, gönlüne indiren, hayatının akışının değişmesine sebep olanlar, bayramı hak ederler. Ne mutlu böyle olanlara! Ne mutlu bayramı hak edenlere! (03 TEMMUZ 2015)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bayramı hak etmek! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bayramı hak etmek! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bayramı Hak Etmek! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL