Onun için sıraya girip çay almak sorun değildi.
Tüm arkadaşları gibi pekala bunu yapabilirdi.
Lakin çay için koridorda hızlanan adımlar, semavere doğru elde devasa kupalarla, fincanlarla yapılan hamleler, asıl sorun buydu.

Oysa hayallerinde çaydan yana bir bahar iklimi vardı.

İnce belli çay bardaklarıyla birbirlerini bekletmemek adına sırasını teklif eden insanlar..
Çok mu ulaşılması zor bir durumdu bu, Allah aşkına!
Bazı şeyleri değiştirip dönüştüremeyeceğini anlayınca çay maratonundan da ayağını kesti.
Sabahları biraz erken kalkıp, kendi içeceğini termosta hazırlama kararı aldı.
Kimi zaman filtre kahve,
kimi zaman neskafe ama çoğu zaman çayla çıkıyordu evinden.
Artık öğretmenler odasına nadiren uğruyor, zamanın çoğunu öğrencileriyle çay yudumlayarak geçiriyordu.
Birlikte daha fazla gerçekleşen paylaşım zamanla öğrenciye de nüfus etmiş, kendisine daha fazla dikkat eden, istendik davranışlar sergileyen genç insanlara dönüşmüşlerdi.

Çay demini almıştı anlaşılan.