Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
zehra taşdelen gözyaşım
zehra taşdelen gözyaşım

işte bu benim çocukluğum

Yorum

işte bu benim çocukluğum

14

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1878

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.6.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

işte bu benim çocukluğum

her zamanki gibi gaz lambası ışığında ders çalışıyordum
kerpiçten yapılmış müstakil evin ahşam tavanından
yağmur damlaları dökülüyordu defterime
bazen sırılsıklam kalkardık uykudan her yağmurda akıyordu evimiz
koştum leğen getirmeye altlarına eski çaput kilim koydum
evimiz renklenmişti leğenlerle bu akşam yine
annem babama kızıyordu neden yaptırmıyorsun tavanı diye
her yağmurda uğraşıyoruz yakında tavan üstümüze çökecek diyordu
haksız da sayılmazdı annem
bazen uykudayken yağmur suyu leğenden taşardı her taraf batardı
kış gününde uğraşırdı temizliği ile kurutacağım diye kilimleri canım annem

evimizde suda yoktu çeşmeden taşırdık suyu kova kova
kazanda su ısıtılırdı önce beyazlar yıkanır
sonra renkliler yıkanırken beyazlar kaynatılırdı
deterjan olarak zeytinyağ sabunu kullanılırdı
çamaşır yıkamak çok zordu kadınlar için

her çamaşır gününde annem bizi de yıkardı
bizim banyolarımız odanın ortasında leğenin içindeydi
bazen annem komşularla sözleşip erkenden hamama giderdik
çok kalabalık olurduk herkes köfte ekmek alırdı ve yanında gazoz içerdik
Sanki hamam sefası olurdu göbek taşında göbekler atılırdı akşamı bulurdu eve dönmemiz

evimiz bir oda birde salondu odamızda üç tane tahta divan vardı
yerde hasırın üstünde çaput kilimi seriliydi ve yere oturmak için minderimiz vardı

giyeceklerimiz ise
çamaşır sepetlerinde veya leğenlere yerleştirip divanın altına konurdu
yorganımız kırk yama battaniyemiz örgüden yastığımız samandandı

kapı girişinde küçük bahçemiz vardı mutfağımız yoktu
annem salonun bir köşesine tahtadan yapılmış tabaklık asmıştı
tabaklarımızı bardaklarımızı ona dizerdi
birde kuru erzaklar için telli dolabımız vardı
bulaşıklarımızı leğende yıkardı
yemeklerimizi yazın bahçede kışınsa sobanın üstünde pişerdi

ben elektriği suyu banyosu mutfağı çocuk odası olamayan evde yaşadım
sofra dışında acıktım da ekmeyi ıslatıp üstüne şeker serpilir
bazende salça bazense yoğurt sürülürdü

oyuncağım yastıktan bebekti tülbent bağlar ayağımda uyuturdum
eğlencem kör ebeydi çelik çomak seksek oynardım
bazende ip atlar top diyede ne bulursak vururdum beş taşıda unutmamak lazım
arada kış gecelerinde mısır patlatılır büyüklerimizin masallarını dinlerdim

kalemtıraşı olmayan ucu kırık kalemi bıçakla açmaya çalışan
kör ışığın içinde kitapları okuyarak yazmaya çalıştığım
bayramdan bayrama yeni kıyafetler giydiğim yaşanmış çocukluğumdu
işte bu benim tavandan yağmur damlalarıyla ıslanmış yıllarım
annemin ve bizlerin çektiği zahmetleri düşündükçe bu günümüze şükür ediyorum


Edebiyat Defterinde günün yazısını seçen yönetime çok teşekkür ederim saygılarımı sunarım

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İşte bu benim çocukluğum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İşte bu benim çocukluğum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
işte bu benim çocukluğum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nizamettin GÖKBULAK
Nizamettin GÖKBULAK, @nizamettin-gokbulak
16.10.2015 03:51:16
Anadolunun gerçeklerini çok cesurca yazmışsın tebrik ederim
NAZMİ ŞENUSTA
NAZMİ ŞENUSTA, @nazmisenusta
7.8.2015 21:19:52
Hocam teknik hata oluştu.Özür..Yazınız dikkatimden kaçmış.Ben kendi yaşantımı buldum dizelerde.Çok eskilere döndüm bir den.Ayni yaşamın içinden gelen biri olarak beni çok etkiledi.Kutlarım kısa ca selam ve saygımla..

NAZMİ ŞENUSTA tarafından 8/7/2015 9:23:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Murat Ercan (Uluhan)
Murat Ercan (Uluhan), @muratcercann
30.6.2015 01:27:13
Okuyucu içine çeken ,hatıraları yaşatan ,düşündüren çok güzel bir yazıydı..
Kocaman tebriklerimle Ablam..Selam sevgi ve saygımla..
Muzaffer Yavuz
Muzaffer Yavuz, @muzafferyavuz
28.6.2015 20:12:32
Hemen hemen hepimiz bunları yaşadık hocam,yüreğine sağlık,selamlar.
KalbiHazan
KalbiHazan, @kalbihazan
28.6.2015 18:54:06
Beni cocuklugumun hatiralarina goruren bir yazi hamam bolumu haric hepsi hemen hemen ayni ama en guzel donemlerdi manevi olarak ondan ozlemezmiyiz cocuklugumuzu gune gelen yazini kutlarim sairem sevgilerimle....
Funda SAĞLAM
Funda SAĞLAM, @fundasaglam
28.6.2015 18:45:38
emeğine sağlık meleğim...
hüzün şairi
hüzün şairi, @huzunsairi7
28.6.2015 18:18:16


Onca yokluğun içinde o zamanların tadı hala damağımızda ama değil mi...

Tebrik ve saygılar can.

levent taner
levent taner, @leventtaner
28.6.2015 11:48:08
Bu nadide yazıyı okuyan insanın dökeceği göz yaşı, değil taşı betonu bile deler geçer naçizane

Evet, annemden de dinlediğim her biri bir mücevher değerinde anlatımlarınızın yanında şimdiki neslin arz edecekleri cevher yumurtlamaktan öteye gitmeyecektir ki, dokunaklı yaşantının sürdürüldüğü yıllarda hanelerde bir başka samimiyet, muhabbet ve huzur olmalı muhakkak surette

Güne düşen yüreği, emeği ve kalemi tüm samimiyetimle selamlıyorum güzide hanımefendi...
Mahmut Cantekin
Mahmut Cantekin, @mahmutcantekin
28.6.2015 00:56:37
Biz böyle büyüdük.
Yoksulluğumuzdu sırtımızdaki yük,
Taşıdık onurla,
Geldik bu güne,
Selam olsun düne...

Yüreğine sağlık.
Rifat KAYA
Rifat KAYA, @rifatkaya
28.6.2015 00:23:26
Mükemmelllllllllllllll, evet bunları yaşadık yaşadım. Gördüm.
aygün harman
aygün harman, @aygunharman
27.6.2015 23:59:35
9 puan verdi
geçmişe gitmek bazen güzel bir duygu şimdinin çocukları çok şanslı ama o günleri yaşamakta bir başka güzeldi bu günümüze binlerce kez şükürler olsun
eminnur acar
eminnur acar, @eminnuracar
27.6.2015 18:44:22
10 puan verdi
1944 Lü yılları düşünsek, daha da felaketti ortalık, kil ile yıkanırdı çamaşır,ağrıyan başa sürülürdü çamur,ah benim garip ülkem, ne de çabuk büyüdü...Yüreğinize sağlık, galiba en azından hatıralarımız çok, çok merak ediyorum, şu zamanın çocukları ne yazacak anı diye...oyunları mı acaba? sevgiler saygılar...çok düşündürdü anılar...
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
27.6.2015 13:57:16
Çocukluk yıllarıma götürdü,annem çamaşır yıkarken kazan içine kil,çamaşır sodası atar kaynatırdı.Çamaşır taşı vardı köfeki taşından birde tokaçı olurdu elinde.Drulama kazanı ayrı olurdu elleri bembeyaz olurdu kirlerimizi çıkaracağım derken sabunla...
Tebrik ederim saygılarımla.
uğur ukut
uğur ukut, @ugurukut
27.6.2015 13:18:04
Sanırım yetmişli yıllarda türkiyenin tüm kırsal kesimleri hatta şehirlerin kenar mahalleleri aynı durumdaydı. Elbette haneden haneye yokluk artıyor yada azalıyordu. Şu anki 45 yaş üstü olanlar çok iyi bilirler. Ama o günler güzeldi. Yapmacık olan hiç birşey yoktu. İnsanlar çıkarsız bir araya gelirlerdi. Özlemiyorum desem yalan olur kağıtları iple bağlayıp top yaptığımız günleri. Saygı ve sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL