Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Barış Kuzdere
Barış Kuzdere

Ordu'nun Dereleri Türküsünün Gerçek Hİkayesi

Yorum

Ordu'nun Dereleri Türküsünün Gerçek Hİkayesi

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

784

Okunma

Ordu'nun Dereleri Türküsünün Gerçek Hİkayesi

Yıllar önce Ordu’nun köylerinden birinde iki genç yaşarmış. Maddi durumu epeyde iyi olan ağanının uşağı genç (Mehmet) onun kadar maddi durumu iyi olmayan genç kıza yani Hacer’e aşık olmuş. Genç kız o kadar güzelmiş ki Mehmet’in aklını başından almış
Bu arada Mehmet’te çok yakışıklıymış o kadar yakışıklıymış ki genç kızları mezara dek peşinden sürüklermiş. Mehmetle güzelliği ile çevresini kırıp geçiren Hacer’in aşkı geçmişte yaşanan büyük aşklara benzermiş.
Haftanın Belli günlerde zerdali ağacının dibinde buluşurlarmış. Göz göze, diz dize akıp giden saatlerin farkına bile varmazlarmış Fakat bu güzel beraberliği çekemeyenler varmış kem gözler karışmış. Haset dolu köyün diğer kızları çevirdikleri türlü entrikalarla bu tatlı beraberliği yıkıp atmışlar. Genç kızın aleyhine inanılmaz dedikodular üretmişler ve nihayet Mehmet’in, sevdiğini ve de köyünü terk etmesine neden olmuşlardır.
Böyle derin bir üzüntüyle gurbete çıkan Mehmet, geride gözleri yaşlı bir kız, dertli, yerinden kalkamayan yatalak bir ana bırakmıştır. Büyük bir acı içinde kalan, yüreği yanık Hacer kız her gün evinin yakınından akan dere kenarına gidermiş, yıkadığı kar gibi beyaz çamaşırları çitlere asarken dudaklarından eksik etmediği bir türküyle bütün köyü inletip dururmuş.
Ordunun dereleri
Aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere
Ordu üstüme kalksa
Oy bağlamam bağlamam
Zerdali dalı mısın
Garip garip çalarsın
Benden sevdalı mısın
Ne yazık ki Hacer kızın bu feryadını, ne Mehmet duyar ne de araya giren iyi niyetli komşular bu işe bir çare bulurmuş. Tüm komşuların gelip gittiği ev yas evine dönmüş.
O günden sonra günler aylar böyle gelip geçmiş, ne Mehmet dönmüş ne de Hacer gitmiş sevdiğinin yanına. Ama Hacer’in yüreği yanık, hep dertli dertli söylermiş bu türküyü inceden.
Oy Mehmet’im Mehmet’im
Sana küstüm demedim
Beni sana geçmişler
Vallahi ben demedim.
Hacer’in bu sözlerinde gerçeğin ta kendisi varmış. Ne çare ki içli kız, dertli kız türküsüne vurduğu gamını, derdini sevdiğine ulaştıramamış. Araya girenler de işin üstesinden gelememiş. Böylece yıllar geçmiş aradan. Mehmet gurbette kalmış, Hacer kız da dere kenarında hem ağlamış, hem söylemiş “Ordu’nun Dereleri” türküsünü ölünceye dek.
Ve o günden bu güne kadar bu türkü günümüze kadar uzanmıştır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ordu'nun dereleri türküsünün gerçek hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ordu'nun dereleri türküsünün gerçek hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ordu'nun Dereleri Türküsünün Gerçek Hİkayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL