Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ruyabahcesi
ruyabahcesi

Belkıs-ZEUGMA...

Yorum

Belkıs-ZEUGMA...

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1145

Okunma

Belkıs-ZEUGMA...

mehmet ali günşen




Bütün güzel diziler,sezon finaliyle yaz tatiline çıktılar.Bize kala kala,üç beş tane,iddiasız zengin erkek,fakir kız imajı çizen,yoksulların çok yoksul,zenginlerin çok zengin olduğu ikili ilişkileri anlatan saçma sapan diziler kaldı.

Ben bir senaryo yazarı olsam ne yazardım,diye düşündüm kendi kendime.Hep eleştiriyoruz!Neden bu kadar sade ve yalın şeyler üretirler bizimkiler,diye eleştirmek kolay.Sıkıyorsa sen yaz bir hikaye,Best Seller olsun.Holyvood’da ki büyük film şirketleri hikayeni almak için senin peşinde koşsunlar.Haydi sıva kolları.Yazmak için gerekli olan ne varsa önünde.Bilişim Teknolojisinin tüm olanakları devrede.Kızdırma kafamı bak yazarım.Kendi kendine deli derler, değil mi? Olsun desinler.Bütün olağanüstü eserlerin sahipleri ya delidir,ya dahidir.

Yazıyorum.

Hikaye,Anadolu’dan İstanbul’a,okumak için gelen genç bir kızın başından geçer.Repliklere burda yer vermiyeceğim.Onu senaristlere bırakıyorum.Kızımızın okulu,Arkeoloji bilim dalı ile ilgili bir üniversitedir.Kızımız,bir kız yurdunda uslu uslu okur ve yıl sonu tezini hazırlamak için çalışmaya başlar.Konumuz 1998-2000 yılları arasında geçer.Tezimizin konusu Birecik Barajı suları altında kalacak olan Antik Zeugma Kenti ile ilgilidir.

Aslen Urfa’lı olan hikayenin kahramanı kızımız,Babasının işi nedeniyle,Gaziantep’e taşınmışlardır.Tezin konusu olan,Zeugma’da Urfa ve Gaziantep sınırlarına çok yakın Nizip İlçesi sınırlarında dır.Kızımız Kütüphanelerde araşatırma yaparken,genç bir arkeologla tanışır.Bu arkeoloğun uzmanlık alanı da tesadüfe bakın ki,Zeugma ve Belkıs Antik Kentidir.

Aralarında ki elektriklenme bir hayli yüksek voltajlı olduğundan,yakınlaşmaları uzun sürmez.Eh ne de olsa esas oğlanda biraz yakışıklı olmalı ki,filmin tadı yerine gelsin.Ama birşeye dikkatinizi çekmek isterim,Esas oğlan,ABD vatandaşıdır.Uluslararası bir Heykel Kolleksiyoncusunun İstanbul ayağıdır.Almış oldukları istihbarata göre,Zeugma da,çok değerli bir heykel,heykelcik demiyorum,bakın,Heykelin yakında sular altında kalma ihtimali bulunuyormuş.Bu heykel manyağı ünlü zengin,Antik Çağda ki Tanrı heykellerini topluyormuş.Olay bayağı gizemli hale dönüşmeli ki,seyircinin ilgisini çeksin.Arkeolog kızımızı da paravan olarak kullanıp,çok az zamanı kalan,Zeugma Antik kentinde ki,Arkeolojik kazılara katılmanın ve orada ki,heykeli bir yolunu bulup yurt dışına çıkarmanın telaşındaydılar.

Kızımızın tezide,Zeugma’da ki,zengin bir kişinin sosyal durumu imiş.Tabii İstanbul’da ki araştırmalar yetersiz kalınca,ABD’li Arkeologla birlikte Gaziantep’e gitmeye karar verilir ve Üniversite yönetiminden de kazı bölgesi izinleri alınır.Orada ki görevli arkeologlara tavsiye mektupları yazılır.Yani bir nevi,Uluslararası Gözetim Heyeti Statüsü alırlar.

Olay,Gaziantep’e taşınmıştır artık.Ama arada bizim gizemli ABD’li,çaktırmadan üstlerine bilgi vermektedir.Göbeğini kaşıyan ABD’li Kolleksiyonerde arada bir görüntülenmelidir ki,olayın Dünya versiyonu galeyana gelsin.Diğer Dünya Antika tutkunları da bu soğuk savaşa dolaylı katılmanın yollarını araştırsınlar.Gizemli delikanlıya,milyon dolar tekliflerde bulunsunlar.Uluslararası kaçakçılık seyircinin hafızasını meşgül etsin,Güzel yurdumun tarihi eserlerinin nasıl yurt dışında sergilendiğini enine boyuna belleğinde test etsin.

Arasıra ailesinin yanına da uğrayan akıllı arkeolog kızımız,yanında geitrdiği Amerika’lı meslekdaşını da ailesiyle tanıştırır ve örf ve adetlerimiz de bu arada resmi geçit yapmalı ki,Dünya medyası da,ilerde Anadolu insanın ne kadar misafirperver olduğunu öğrensin.

Sıcak bir ortamda,baygın baygın yapılan çalışmalara arasıra renk katmak ve olayı gösteri amaçlı olduğunu seyirciye unutturmamak babında,gece antik harabelerin arasında,ayışığının çıldırtıcı afrodizyak etkisiyle,Fıratın Soğuk suyu kenarında,aşk sahneleri de ortama renk katmalıdır.Hele bir de,Türk İnsanına has,mangal partisi de oldu mu,değmeyin filmin reytinglerine.

Sular yavaş yavaş yükselmeye başlamıştır,Birecik baraj Gölünde.Ulusal basın ve Dünya Medyası,bu tarihi mirasın sular altında kalmasına karşı protestolarına devam ediyorlardı.Amerikalının patronları kızgın.Kızımızda,aradığı M.Ö. 300.yy. Büyük İskender’in Generallerinden 1.Selevkos Nikator’un sarayının yerini az çok tesbit etmiştir.Aynı zamanda Belkıs-Zeugma’nın da kurucusudur bu çok sayın komutan.

Araştırmalar,entrikalar arasında gelişen olaylardan sonra,Zeugma’yı terk etme zamanı gelmiştir.Ama kızımız,aradığı evin içinde ki eşyaların çıkarılışını ve onların müzeye teslimini sağlayamamıştır.Amerikalı da üstlerinden habire fırça yemektedir ve tehdit edilmektedir.Geceleri,araştırma ekipleri kazı yerini terk ettikten sonra,Amerika’lı ve duygusal bağlandığı Arkeolog kızımız çalışmalarına gizlice devam ederler.Ara sıra kazdıkları antika mezarlardan yılanları fırlaması ve kahraman Amerika’lının tüm filmlerde olduğu gibi,kendi hayatını hiçe sayarcasına,kızı boynuna sarılan yılandan kurtarması ve kızımızında korkudan onun boynuna sarılması gibi ilginç figürlerde seyirciye temaşa zevki vermeli.Adrenalin hormonu ardından da endorfin hormonu yanyana sunulmalı seyirciye.

Bu günlük bu kadar heyacan size de bana da yeter galiba!

Devamı AZ SONRA,değil....,

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Belkıs-zeugma... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Belkıs-zeugma... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Belkıs-ZEUGMA... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
6.7.2008 18:53:50
ertesı yarın
paylasımınız ve emegınız için tesekkurler...
ayşem lale
ayşem lale, @aysemlale
6.7.2008 18:04:46
E güzel okurken hayal etmiye çalıştım ama genede eski türk filimleri tadında oldu galba ,buna benzer bir film izlemiştim Zeki Müren,Esen Püsküllü oynuyordu,bırakalım sizin eseriniz senaryo olarak kalsın.Elinize sağlık esen kalın.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL