MUTLULUK VE HUZUR ELLERİMİZDE

Mutluluk ve huzur ne güzel anlamlar çağrıştırmakta. Ve ne güzel anlamları var bu kelimelerin öyle değil mi ? Fakat bu noktada kelimelerin ne kadar güzel anlamlar ifade ettiği beni açıkça pek etkilemiyor. Beni etkileyen nokta kaçımızda bu nitelikler var , kaç kişi hayatında benimsemiş mutluluğu ve huzuru. Hangimiz aramış bu nitelikleri maneviyat da. Kim öğrenmiş hiç bir şeye sahip olunmasa dahi mutlu olmayı ?

Günümüzde insanı insan yapan değerler bırakılmış , bunların yerini başarı , bol gelir , para , bedeni üstünlük kurma gibi başka ölçütler almıştır.

Ve günümüzde de gördüğümüz gibi bunların sonucu belli ; Biz insanlar mutlu değiliz. Psikiyatrik hastalıkların , boşanmaların , intehar ve cinayetlerin , cinsel sapmaların , çocuklardaki davranış bozukluklarının , suistimallerin , alkol ve uyuşturucu tüketiminin bunca önleyici nedenlere rağmen sürekli artmakta olması bunu destekler niteliktedir.

Mutluluk , bir tür iç huzur , memnuniyet , keyif ve neşe hali demektir. Mutlu olan çevresine iyilik yapar , iyimserdir. Bu yüzden mutlu olmak herkesin hakkıdır. İnsan isterse , haddinden fazla problem ve sıkıntılara rağmen de mutlu olabilir.

Tabi şu da var haddinden fazla problemi ve sıkıntısı olmayanımız mı var ? Bence yok çünkü toplumumuzda olduğu gibi gerçek anlamda çok büyük sıkıntılarımız var (!) . Ama aslında hiç de öyle değiliz.

Hayat kısadır , halk tabiriyle göz açıp kapanıncaya kadar geçecektir. İnsan kaç yaşın da olursa olsun geride bırakmış olduğu yaşamına baktığında , "Aa , yıllar ne çabuk geçmiş. Bunca zamanı ben ne zaman yaşadım." demeden edemez. Bu genellikle çoğumuz için böyledir.

Peki o zaman niçin sıkıntılarımızı büyütür , kendimizi mutsuzluğa mahkum ederiz ?

Günümüz insanları ne çabuk yoruluyor hayattan , hemencecik bıkıyor , sıkılıyor , erkenden pes ediyor hayat dediğimiz bu oyundan. Bunun bir nedeni yok , sebebi de. Çünkü günümüz insanlarında mutluluk ve sevgi kalmadı artık. Mutluluğu maddede arayanlar için kesinlikle hem fikirim mutluluğun nesli tükendi artık.

Oysa ki mutluluk ve huzur yaşanması gereken kavramlardır. Önemli olanda bu nitelikleri yaşamayı bilmektir.

Bir bakın kendinize ;

-Bu sabah ta sağlıklı bir şekilde uyandınız
-Hayattasınız
-Dün akşam aç kalarak uyumak zorunda kalmadınız
-Geceyi dışarda uyuyarak ta geçirmediniz
-Bu günde güvenilir bir yaşam sürüyorsunuz
-Sizi seven bir aileniz var
-Ve en önemlisi bu yazıyı okuyabilecek gözlere sahipsiniz.

Aslında mutluluk elimizde , parmaklarımızın hemen ucunda tek yapmamız gereken ise mutluluğu yaşamak , hangi durumda olursak olalım , zengin de olsak fakir de olsak , güzel de olsak şişman da olsak , siyah da olsak beyaz da olsak mutluluğu yaşamayı bilmeliyiz. Her sorun kafamızda büyük bir dert haline gelse de , kendimize güvenimiz olmasa da , herşeyin kötüye gideceğine inanmışsak bile , bu gidişatı tersine çevirebiliriz. Hepimizin içinde bunu yapabilecek bir güç var , yeter ki bu gücü harekete geçirelim.

Malesef günümüz insanları bu gücün kendiliğinden harekete geçmesini bekliyor , mutlu olmak için hep bir dış etki olmasını istiyor ve sonucunda birşey değişmiyor , olan şey ise mutluluğu yakalayamıyorlar ve geriye kalan hayatlarını da zindana çeviriyorlar.

Mutluluk aranmaz , yaşanır. Mutluluk yaşanan ve hissedilen bir şeydir , düşünülen ve tarifi olan birşey değil.

J.Webster "Mutluluk , karşımıza çıkmasını beklemekle değil , karşısına çıkmayı bilmekle edilir." derken bu gerçeğe işaret etmiştir.

Şartlar kötü dahi olsa , onları mutluluk lehine yorumlayabilir ve çevirebiliriz.

Evet hangi şartlar da olursak olalım mutluluğu yakalayabiliriz.

Yeterki isteyelim...

Çünkü mutluluk elimizdedir , çünkü mutluluk içimizdedir.
Çünkü mutluluk ve huzur yaşanması gereken kavramlardır.
Önemli olan da bu kavramları yaşamayı bilmektir...


SEYİT CAN ERTUĞ
17.06.2015

Okumuş olduğunuz için teşekkür ederim.

Not: Yazımı değerlendirirseniz çok mutlu olurum şimdiden teşekkürler.