1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
817
Okunma
Bir karanlığın tepesindeyim şimdi adeta...
Çözemiyorum bu düştüğümüz çaresizliği, film şeridi gibi geçerken gözümün önünden yaşananlar, nasıl da sessizce vuruyor farkındalıklar. Kimseye diyemediğim bir hastalık bu, anlatmak istediğim sensin ama ne ben anlatabiliyorum ne de sen anlayabiliyorsun. Bu aşk kitabını kim yazdı bilmiyorum ama kanunlarının adil olmadığına seni sevdiğim kadar eminim. Ne ümitlerim kaldı şimdi, ne de hayallerim. Yıkıldı gitti sevinçlerim sensizliğin arifesinde... Kim bilebilir hesapsız kitapsız sevdiğimi, ben kendime bile anlatamazken suskunluklarımı, senden nasıl anlamanı bekleyebilirim ki, tüm hataları kendimde aramaya başladım artık, toz konduramıyorum sana bunu çok iyi biliyorum artık. Şimdi yorgun iki yıldız gibiyiz gökyüzünün karanlığında ayrı yerlerden ayrı yerlere kayabilen. Ben annesini kaybetmiş bir çocuk gibi tedirgin ve çaresiz fakat bir o kadar da umutluyum. Seven insan umudunu zerre kaybetmez, her ne kadar umutsuz olması gerekirken bile. Sevmek bu değil midir ? Suya yazı yazmak kadar imkânsız olduğunu bilirken bile tekrar tekrar ümitlenmek, her geçen gün acı acı kavrulurken bile bir saniye olsun sevincini yitirmemek değil midir ? Kimseye kanıtlayamam yüreğimdeki sana bağladığım çözülmez düğümü, biliyorum çünkü ne başkaları görebilir, ne de sen görebilirsin benim sen de gördüğümü.
Enes Demirci