Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
-Joker
-Joker

Ölüme Beş Kala

Yorum

Ölüme Beş Kala

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

670

Okunma

Ölüme Beş Kala


Yatağımda boğazımın hırıltısıyla yatıyorum. Çocukluğumun askeri eğitiminin yorgunluğu üstümde hala. Onca savaş geçirdim ben, şimdi en zorunu yaşıyorum. Toprak uğruna hiçe sayılan hayattı benimkisi. Bedenler bir gün toprak olacaksa korkmanın ne anlamı vardı vatan toprağında. Ben ve askerlerim... Kulağımızın yanından geçen kurşunların fısıltısı gibiydik. Hızla ilerledik, öldük diri kaldık, öldükçe dirildik. Yatağımda sessizce yatmak çok dokunuyor bana. Kolay değil, bu beden çok gürültü çıkardı zamanında. Şimdi son gücümle elimi kaldırmak istiyorum ama yapabiliyor muyum, bilmiyorum. Tek duyduğum yaverimin sesi. Biri tam saati soruyor ona. "Efendim, saat dokuzu bir geçiyor" diyor. Çığlık atıyorum ama kimse duymuyor. Bu işte bir terslik var diyorum. Sanırım bize yıllardır yardım eden, bir kere söylediğimizi tekrarlatmayan yaver efendi yaşlandı. Eeee... bu sebepten kulağı da baya ağırlaştı. Yine bir ses geliyor kulağıma. Yine saati biri soruyor. Yaverim; " saat dokuzu iki geçiyor efendim." Sahi kim bu yabancı? Yaver! Bugün yaptığımız reformları duyup hangi elçi tebriklerini iletmeye geldi? Biliyorsunuz ki bu ara çok yoğunum. Hastalığımda baya ilerledi. Ciğerlerimi yakıyor yaver! Anlıyormusun, ciğerlerimi yakıyor bu lanet hastalık! Her geçen gün biraz daha canım yanıyor. "Saat dokuzu üç geçiyor." Gerçekten bu senin sesin mi? Sana da mı bu garip hastalığı bulaştırdım yoksa... Çünkü seninde sesin benim sesim gibi baya bir titriyor. Ve şimdi bir yorgan daha istiyorum üstüme. Şimdi daha çok üşümeye başladım. Ayaklarım yaver, ayaklarım! Onlar milletim için çok yol gittiler. Şimdi tir tir titriyorlar. "Saat dokuzu dört geçiyor." Şimdi anlaşıldı yaver, bu sessizlik... Sahi her şey bu kadar mıydı? Her şey bu kadar basit miydi? Çok kalabalık burası ama çok sessiz. Bana bakan korku dolu gözleri hissetmediğimi sanmayın. Silin artık o gözyaşları. Ağlamak yakışmıyor size. Son nefesimde rahat bırakın beni artık. Son bir cümle mi duyacağım yaver artık senden? Vicdanın acımayacak mı? Bu arada sana da yaşlı dedim, beni duymamanı da kulağının kusuruna verdim. Özür dilerim. "Efendim, (gözyaşları içinde) saat dokuzu beş geçiyor."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ölüme beş kala Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ölüme beş kala yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölüme Beş Kala yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL