4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1191
Okunma
RÜYA DEYİP GEÇME.
Bugün bir rüyamı anlatacağım sizlere. Çok eskilerde kalsada hala etkisini unutamadığım.
Çocukluğumu yaşadığım, Anne -babamın elleriyle emekleriyle yaptıkları evdeyiz. Güzel tek katlı,iki odalı bahçeli bir evdi.Bahçesinde, çiçeklerimiz, kardeşlerimle oyunlar oynadığımız
cıvıl cııl çocukça seslerimizn yankılandığı huzurlu mutlu ortam vardı.
Yıllar sonra kardeşler büyüyüp yuvadan uçtuk. O evden ayrılıp kaç ev değiştirsek de; rüyalarımda kendimi hala o evde bulurum.
2000 Yılının Mart ayında, o evle ilgili son gördüğüm rüyamda evin damı çöküyordu. Rüyayı gördüğümün sabahı babam yanıma geldi. Rahmetli babam 75 yaşında sağlık sorunu olmayan taş gibi adamdı. gördüğüm rüyamı anlattım kendisine.
Bana,
_ kızım ben öleceğim artık dedi,
bende.
_ Aman baba. O nasıl söz ..Sen o evi satalı yıllar oldu dedim.
Bana cevabı;
_ Kızım .. Her ne kadar satmış olsam da, o evin harcını ben annenle birlikte tırnaklarımla kazdım , emeğimle yoğurdum. Hani derler ya " Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" işte böyle kızım.
Rüyamın üzerinden bir hafta geçmeden o taş gibi sağlık sorunları olmayan babamdan gece yarısı bir telefon "kızım nefes alamıyorum", gece gece rahatsız olmayın ama sabah beni bir arayın dedi.
Bu sesi duyunca bunun sabahımı olurmuş baba diyerek gecenin bir yarısı koştum, kardeşlerime de haber verdim. Babam kalp krizi geçiriyordu. Doktorlar ümidi kesmişler , ne gerekiyorsa yapıyorlardı. Ama ne yaptıysak kurtaramadık babacığımı.
Anlatmak istediğim, bazı rüyalar bize neler yaşayacağımızı önceden haber veriyorsada, bizler açıklamasını bilmeden rüya deyip geçiştiriyoruz.
Saygılarımla.
06.06.2015 - Melek DÖNMEZ.