Uzun zamandır yaşamadığınız kadar mükemmel bir gün ortası...Güneş tam tepede ve sıcak ama yakıcı değil...Sık sık ılıkça bir rüzgar geliyor,insan vücutlarını yalıyor ve yolculuğuna devam ediyor...Herşey aksiyon filmlerinin ilk 5 dakikası gibi sakin ve huzurlu...7 tane arkadaşınızla beraber yeşil,çim kokan,tertemiz,görenlere adeta cennetin dünyadaki temsili dedirtecek kadar hoş bir piknik alanındasınız...Tek kusur ekosistemde ne boka yaradığını bilmediğiniz cırcır böceklerinin böğürtüsü...Onu da görmezden gelebilirim diyorsunuz...Masanızdaki sohbet değişken ama akıcı bir tempoda ilerliyor...Her insan grubunda olduğu gibi sizin masanızda da sohbeti yönlendiren,arada cıvık espriler yapan,sivri bir erkek eleman var...Çoğu zaman olanın aksine o eleman bu sefer siz değilsiniz...Siz, bu mükemmel günü,konuşulanları dinleyerek ve arkadaşlarınızı gözlemleyerek geçirmeyi tercih ediyorsunuz...Masada kimi zaman gerçekten iğrenç espriler dönmüyor değil,ama kimse bunu sorun etmiyor...Bu güzel günün verdiği enerji,masadaki herkesin sürekli gülmesine yetiyor da artıyor bile...Sohbetin bir ucu birden size dayanıyor...Kendinize güveniniz tam bir şekilde söze giriyorsunuz...Yaklaşık 30 saniye konuştuktan sonra hoş bir espriyle konuşmanızı noktalıyorsunuz.Tam masadakilerin size gülümsemesini beklediğiniz sırada karşı köşede oturan,iyi görünümlü kız söyleniyor...

-’Offffffffff,çok sıkıldım yaaaaaa,bişiler yapalımmmm!!’

O an kan beyninize gidiyor.İçinizden ’ebeninkini yapalım!’’ diye bağırmak geliyor.Aşırı geriliyorsunuz ama hiçbir şey yapamadan sadece yutkunmakla yetiniyorsunuz.

işte arkadaşlar ne yaparsanız yapın,daima canı sıkılan ve bunu her fırsatta söyleyen böyle can sıkıcı insanları görüyoruz daima çevremizde.

Sıkılmak nedir?Sanki bu kelimenin anlamını bilmeyecek kadar gerizekalıymışsınız gibi sizin için araştırma yaptım arkadaşlar.Sizin gibi saygısız okurlar için sağlam kaynakları ve ansiklopedileri araştıracak halim yoktu tabiki,google’dan ekşi sözlüğe bir göz attım sadece.Birkaç anlamı şöyleydi...

’Yapacak birşey bulunamadığı için yaşanan dellenme anı’
’Sıkmak fiilinin edilgen hali’
’Sıkılmak 3 farklı sonuç doğurur.Birincisinde,kişi kendini oyalamak için abuk subuk işler yapmaya başlar.İkincisinde,sıkıntı agresifliğe yol açar.Kişi çevresindeki nesneleri tahrip etmeye,yahut canlılara saldırmaya başlar.Üçüncüsünde ise kişi pasifize olur ve canı hiçbir şey yapmak istemez.Olduğu yerde durup sıkılmaya devam eder ki en tehlikelisi de budur...’

Sıkılmak iki gruba ayrılır arkadaşlar.Birincisi ’anlık,geçici sıkılmalar’dır.Bunlar hepimizin hemen hemen hergün yaşadığı sıkılmalardır.Güneşin altında yürümekten sıkılmak,aynı yemeği yemekten sıkılmak,bu yazıyı okumaktan sıkılmak(şu an tam olarak yaşadığınız şey),ottan sıkılmak,boktan sıkılmak...Bu tür sıkılmalar tamamen zararsızdır ve endişelenecek bir durum yoktur.Asıl endişelenilmesi gereken ve en tehlikeli olan ikinci grup ise ’hayattan sıkılmak’tır.İşte bu durumda boku yemişsinizdir demektir arkadaşlar.Eğer bu ikinci,ağır sendroma yakalanmadıysanız ve yaşadığınız sadece ’anlık sıkılma’ ise lütfen bunu dışınıza belli etmeyerek içinizden yaşayın arkadaşlar.

Bir anını bile sıkılmadan geçirdiğiniz bir gününüz oldumu? Böyle bir günü ne yazık ki çoğu zaman yaşayamıyoruz.Can işte elbet bir zaman diliminde sıkılıyor ...Ama toplu ortamda sürekli sıkıldığınızı söylemek,ortamdaki herkese teker teker küfretmek demektir arkadaşlar.Hele bir sohbet esnasında sıkıldım demek arkadaşlarınıza ’beni baydınız,daraldım sizden’ demekle eşdeğer değil midir?Burdan tüm insanlığa sesleniyorum...Sıkıldıysanız içinizden yaşayın,yapacak daha iyi bir fikriniz yoksa sesinizi bile çıkarmayın.Arkadaşlarınızı ’sıkıldım’ diyerek baskı altına almayın ve böylece sizde ’sıkı can iyidir kolay kolay çıkmaz’ ’göğsünden bir pencere aç’ gibi tiksinç esprilere maruz kalmayın.Yani bu şekilde iki tarafta memnun olsun.

Tam yazımın son paragrafını yazmaya başlayacağım ki bir sms alıyorum.Sms yakın ama bir o kadar hayırsız bir arkadaşımdan geliyor.Aynen şöyle yazıyor mesajda...

’İsocm nasilsn?Nasi gidiyr?Canim sikildi da sana bi msj atayim dedim’

Mesajı okur okumaz telefonu yatağa fırlatıyorum...’Ulan hayvan oglu hayvan,bana mesaj atman için illahi canının sıkılması mı gerekiyor?’ diyerek celalleniyorum.İşte o an canımı biraz daha sıktığımı farkediyorum...



İsmail PİŞER