Önce şunun bir adını koyalım;
Soykırım nedir?
1948’de Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması için bir Sözleşme imzalamış (SSECS) ve bunu hukuksal bir tanıma yerleştirmiştir. Kim yapmış bunu? Birlersmiş milletler.
Ne demiş soykırımı tanımlarken? “ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi.” şeklinde tanımlar.

CEZAYİR
8 mayıs 1945’de ikinci dünya savaşı bitmiştir, fakat bu savaşta "bağımsızlık sözü aldıkları için" fransızlarla beraber savaşan cezayirli’leri bir sürpriz beklemektedir. evlerine dönen cezayirliler on binlerce cezayirlinin fransızlar tarafından katledildiğini görürler.setif, guelma ve kherrata şehirlerinde 2,5milyona yakın cezayirliyi kireç fırınlarında yakılır ve kamyonlarla nehirlere dökülür!!!

ARAKAN
budistlerin, arakan’da müslümanlara uyguladığı 750bin müslümanın son kişisine kadar katletmeye devam ettiği ve batının seyrettiği soykırım.

HOCALI
Dağlık karabağ bölgesindeki yaşayan askeri sivillerin ermeni askeri grup tarafından katledilmesi...

BOSNA(SREBRENİTSA)
Tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenitsa, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu soykırıma uğradılar. Sırplar topladıkları ve günlerce sistematik işkenceden geçirdikleri Bosnalı Müslümanları, evlatlarının kardeşlerinin gözleri önünde öldürdükten sonra, cesetlerini yine onlara gömdürdüler. Bosna Savaşı’nın bu en kanlı olayı Srebrenitsa Katliamı olarak adlandırılmıştır.

AGANİSTAN ayyuka çıkmış!

Dünyanın dört bir yanında bir fiili yada dolaylı olarak soyları kıran Avrupa, nedense insan haklarının avukatlığını yapıp öte yandan zulme dini dil ve ırk gözeterek hareket etmektedir.
İşine gelmeyince tarihçilere bırakalım diyen -BM- önce kendi katliamlarının hesabını ver, sonra biz kendi sayfalarımızı açarız...

Haydar GENÇ