Asrın gönlü buruk gencinden, ecdadın yiğitlerine;
Mektuplarla seslenmek yerine af dilekçemi huzurunuza getirmeyi isterdim.Sizi anlatabilmek hadsizliğini gösterirken ,sizi destanlaştırmak arzusuyla yanmaktayım.
Tarih kitaplarıyla beynime işleyen ,düşman hududunu bulamadan havada cenk edip çarpışmaya başlayan mermiler, izahının kolay fakat yaşamasının ne denli zor oldugunu bildiğim donmak fiili, ve fedakarlıktan bile saymayacak kadar fedakarlaştıgınız uykusuzluk ,açlık,yorgunluk ve sıla hasreti...
Kiminiz onbeşinde kiminiz yirmisinde , her genç gibi hayalleri umutları olan yiğitlerim. Yar sinesine baş koyamadan topragın sinesinde uyuyan yiğitlerim.Vatan aşkı ve imanı birbirinden zerre kadar ayırmayan ve bu ugurda can vermeyi şehadet şerbetini içmeyi şerefli bir görev kabul eden yiğitlerim.Bugün üzerine bastıgımız toprakları her adımlayışımızda rabbime şükür ,sizlere teşekkür borçlu oldugumuz yiğitlerim. Bir canın kıymeti tartışılırken :onlar ,yüzler halinde candan geçmenin , yaşamak yerine yaşatmak bilincinde olmanın , harpte bile insanlık onuruna riayet etmenin tanımını bizlere öğreten yiğitlerim...
Elimde tuttugum bu şanlı bayrak, gögsümde büyüttügüm imanım, ugruna can verilesi devletim ve milletim ve her avuçladıgım toprakta şehit kanı olan bu topraklar sizden bana en azız hediye ve onu koruyup yüceltmek bana en asil ve kutsal görevdir.
Nasıl ki bedrin aslanları, nasıl ki çanakkalenin ,sarıkamışın ve sayılamayacak kadar çok olan cephelerin büyük yürekleri o gün bu vazifeyi şerefi ve layıkı ile yerine getirmiş ise bizlerde bugün bu sancagı aynı hassasiyetle taşımaya yemin ettik. Bizler ecdad olarak sizlerden razı olduk umudum odur ki sizlerde nesil olarak bizlerden razı olursunuz..
Ruhunuz şad olsun aziz şehitlerim..

İbrahim buğra uyanık