Ruhların köşe kapmaca oynadığı andan ibaret hayat inan
an / kadar kısa kırılgan aydınlığımı yeğleme göz kamaştıran aydınlıklara
avuçlarımda saklı bir tutam avuntu / kırık dökük anılardan derme çatma
yağmurlu akşamlar düşer yalnızlığıma ..sessiz bir vadide yankılanır çığlıklarım
içimde yağmur yüklü bulutların gök gürültüsü kadar büyük korkularım ..

mavisine kırgın penceremden bomboş sokaklara bakıp şehrim kadar sessiz yalnızlığıma ortak ederken geceyi .. eski bir defterin sayfalarında saklı duran şiirlerin arasında solmuş güller gibi peşin peşin hakkını veriyorum yalnızlığın / karanlıklar içinde yalın ayak yürümeye çoktan alışmış ayaklarım / ışığım olmaya uğraşma ..

sen uzakları anlat bana / ne yöne gideceğini bilmeyen rüzgar gibi özlemlerini ..yağmalanmış düşlerin matemine gömdüğün kefensiz ölüşlerini ..soğuk bir güz gecesinde yüzüne çarpan ayazın hüznünde yazdığın sevda şiirlerini ..dudağından kadehine düşen hüzzam şarkılarının eşliğinde yeşermeyen umutlarını ..
aynaya baktığında sahte bir tebessümün ardına gizlenmiş yıkımlarını ..
gerçekle düşün birbirine karıştığı anlarda / çarmıha gerilesi karanlığın içinde kalabalıklar arasında haykıran yalnızlığını ..

görüyorsun işte hüzünden başka yok bildiğim ..

dalgaların kıyıları sevmesi gibi / yalnızlığın tangosu dans edip dururken bu beden de
dokunamam artık hiçbir sevdanın yanık tenine ..

bir mezar nasılsa öyleyim işte
şimdi git !

dokunma yüreğime ..