İşitilmeyen bir feryat ile dolaşıyorum karanlıkları göğün pusu kurmuş karanlığına içimde birikmiş kırgınlığıma söz söylemeye mecali kalmayan bir zavallı yürek taşıyorum şimdi avuçlarımda.
Dünleri gözlerimde taşıdıkça sıyrılıyorum benliğimden içime sığmayan feryadı figanımdan (sor)şimdi yüreğinin haberi var mı? Oysa ne kadar ağır bir yük ile yürüyordum hayatı (bilirdin)gözlerimin sana her dokunduğunda içimde kopan o derin kıyameti
Nasıl sevilirdin bende, ve nasıl kıymetliydin içimin en iç yanında. Nasıl koşardı sana ayaklarım ve nasıl özlenirdin kendimi yitirdiğim o ansızın vakitlerimde. Sırdaşımdın dertlerime dolaşmış ayaklarımın bağını çözendin yudumlamak istediğim her derdime ortak olanımdın.
AH GİDENİM!
hangi şiir (seni ben)(beni sen)diye tamamlayan olacak ki yoruldu yüreğim yazdıklarımı okurken gözlerimi toplamaktan,Hangi satır şimdi payıma düşen yokluğu anlatmama yetecek ki, ya da hangi gece içimde ki boşluğa sen diye dolacak ki yeniden.
Söyle bana,
Yüreğime bıraktığın acıyı yudumladıkça söküklerimi dikecek bir yerin var mı bana söyleyeceğin. Ya da ben üşüdükçe şimdi nerde ısınacağım? Aklımı topladığım sokakların dili olsa da konuşsa (de bana) bu çaresizliğim ile hangi kapıyı zorlayacağım.
Anlat bana,
Hangi kağıda resmedilmiş yanını izleyeceğim. Nereye sırtı dönük gezeceğim? Kime yaslanıp, kiminle yaşlanacağım? Ağırlığından kaldıramadığım başımı hangi omuzda uslandıracağım? Ve söyle içimde ki ağıtı hangi dilden okuyacağım?
Soğuk ayazlar sürüklüyor bedenimi, kanatlarımı kırdığın günden beri. Asılı kalmış (aşk)hiç bir darağacı kabul etmiyor beni. Ölü bir bedeni sürüklüyorum peşin sıra ,sıralasam içime düşen seni kaldırabilir miydin başını yerden? Yüzüne kapatmadan ellerini .
Aynı şehrin yolcusu değildik ama aynı yüreğin sevdalısı değil miydik? Aynı anda aynı tümcelere dönerdi ya dilimiz Aynı anda aynı hayali kurardık ya biz. Ve hep aynı şiire tanıdık gözyaşlarımızı dökerdik ya ikimiz. Derdin derdim kederin kederim değil miydi?
Ne oldu şimdi?
Yüreğin nereleri mesken tuttu? Gözlerin hangi yabancı gözlere teslim oldu?Ağrın,acın onca sancın unutturuldu mu? Bilmedin özüme sakladığım seni. Görmedin içime gizlediğim seni. Ah be sevgili inandırdığın (aşk)bu kadar ucuz muydu?
Şimdi nasıl kesiyorum dilimi bilsen ,gördüğüm rüyaları hayra yormak bile gelmiyor içimden. Sabrımı söküklerime yama yapıyorum da (solum) elimde geziyorum anlasana. Yarım cümlelerle konuşuyorum tanıdığın pencere kenarına yabancıyım şimdilerde. Ne zaman sana yazacak olsam izin istiyorum anılarımdan.
Ellerimle kestiğim avazımı sorma gitsin, saçlarıma dokunmaya gitmiyor elim. Üşüyorum ne zaman ısıtmaya çalışsam ellerimi gözlerim düşüyor önüme. Sus diyorum içimde ki çığlığa (ağlama)biliyorum silmeyeceksin artık gözlerimi.Çün ki sen gözlerimin rengine yabancı eller kattın.sevgili
Biliyorum;
Er ya da geç anlayacaksın beni. Yazdığın bu sona değer miydi?
FUNDA SAĞLAM 11.04.2015(CMTS) YAĞMUR SONRASI SANA
Paylaş:
8 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şimdi hapı yuttu Mecnun... Güzel kardeşim benim.. Biraz insaflı ol kul sitemi kaldıramaz bu kadar. Yumruk kadar yürek dağ gibi sözlere dayanmaz.. Çok güzel ..
(susta leyla görmesinler!!susta leyla bilmesinler:(( kıymetli ustam, acıyı yüreğimizi delipte içine enjekte ederken içi hiç sızlamayan mecnuna sormak lazım...
ben ne bakan gözüm ne de konuşan dilim gayri...
o dediğin yumruk kadar yürekten eser kalmadı ki... parçalandı yok yoldu...gitti...
sorarlarsa öldü desinler gayri... çok tşkler can ustam..sen sağol
Ben seni çocukken mi sevdim . Şimdi adam . Hala seviyorum . Saçlarımın beyazına bakmadan , Yüzümün buruşukluğuna aldırmadan . Sayılı günlerim eksilirken , Eksilmeyen bir aşkla,şevkle seviyorum .
Tebrik ederim kendine çare recete yazamayan doktora saygılarımla.
Yüreğime bıraktığın acıyı yudumladıkça söküklerimi dikecek bir yerin var mı bana söyleyeceğin. Ya da ben üşüdükçe şimdi nerde ısınacağım? Aklımı topladığım sokakların dili olsa da konuşsa (de bana) bu çaresizliğim ile hangi kapıyı zorlayacağım.
s_selma tarafından 4/21/2015 5:52:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
ne acidir inandigin aski inandigin insanda kayip etmek ne acidir yaktigi yüregi vebal olarak baskasina yüklemek ne acidir yilarini verdigin halde sevdigini bildigi halde icini söküp sokaga atmak ne acidir giderken bile neden gitigini bildigin halde askin bu kadar ucuzmu diyebilmek ne acidir aski pazada satin alinir gibi onun fiyatini yürekte ucuza görmek ne acidir askim derken bile sevdigini baskasiyla bölüsmek ne acidir onu tanimayan insanlarin bilmeden günha girmeleri giybet etikce inssan eti yemeleri ve ne acidir ki dilin kemiginin olmamasi bir zamanlar biri bana aski cok iyi bildigini derdi gercek ask fedakarliksa eger gönlünden kovuldugunuz zaman onun ve etrafinin sizi istemedigini anladiginiz anda baslar önce yanan yürege dua sonra sabir gerektirir görüyorum ki ask mukadasatini tasimak her yürek nasip degilmis kirmak anlik sevmekse yilar ister kirildigimiz yeri yakanlar bizi bilerek yikanlar ask ugruna yilarimizi calanlar simdi duayla allaha sarilanlar onun hikmetiyle bizi yargilasinlar ondan gelen her seye emane ve sadakna ...
Er ya da geç anlayacaksın beni. Yazdığın bu sona değer miydi?
değmeyecek ya da değmeyecekti elbet.
kışı yaşayan gönlün baharı geç olur evlat dondukça sayıklanır bazen adın bazen koştukça yorulur ayakların nereye baksan orası devrilir üzerine yaşamadan görünmez bilinmez derdin derinliği
yetim yüreklim, şimdi iliklerime işleyen biraz ayaz bıraktın yine bana şuracığa yazacak dökülecek ne çok yüküm var aslında amma susmayı adabı erkandan biliriz biz.
gönlünü kışa çeviren ardında bırakarak giden baharlara üzülür evlat. içli sesine yüreğimi feda edeyim desem bu ihtiyarın yüreği de beş para etmez ki :(
Ne oldu şimdi?
Yüreğin nereleri mesken tuttu? Gözlerin hangi yabancı gözlere teslim oldu?Ağrın,acın onca sancın unutturuldu mu? Bilmedin özüme sakladığım seni. Görmedin içime gizlediğim seni. Ah be sevgili inandırdığın (aşk)bu kadar ucuz muydu?
sen en doğru soruyu sormuşsun zaten sen en güzelini yazmış çizmişsin zaten şuna inan yüreği engin fundam:
hüzünsüz bir neşe darlıksız bir bolluk olmaz...evlat
gönlüne düşen ağrı ağrımdır yüreğine düşen sızı sızımdır sen daha yağmur sonralarına ne çok şiir ne çok yazı eskiteceksin
unutma en güçlü iki savaşçı zaman ve sabrdır can evlat.
kalk hadi doğrulda sil gözlerini ağlatan gülmez unutma.
kalemine sağlık evlat ağlattın beni büküldüm de doğrulamadım yine
yazarken eli konuşurken dili bakarken gözü yoruldu bu yetimin...
tövbemi dilime değil ki yüreğime yazdım ben
solumu Mevla'ya teslim ettim her işimi ona ısmarladım
hüzünse benim acımsa benim kederim dağlasa da yüreğimi daha ne deyim babam
AMENNA(dedim)
doğarken yalnız değil miydik biz ölüm vaktin de de bırak yalnız ölelim o vakit :(
oysa bilirlerdi yüreğimizi ne diye aklımızın almadığına kurban ettiler ki?
Mevlana ya sormuşlar?? o kadar okur o kadar yazarsın NE BİLİRSİN? Mevlana demiş ki: HÂDDİMİ BİLİRİM.
de bana can babam, benim yüreğim bu kadar kıymetsiz benim emeklerim bu kadar mı boşmuş? ben değer verdiğime hiç bir şey verememiş hiç bir şey öğretememiş ve hiç bir şey bırakmamışım :((
ağır fatura işte sana...
şimdi sessizce diyorum ki gönlüme EY GÖNÜL!SES ETME YA NASİP DE... RABBİNE BIRAK!
AYNEN ÖYLEYİM İŞTE.. ben doğrulmadan gezmeye alışkınım kıymetlim üzülme benim için sende kerim olan Mevla bizi de biliyor görüyor işte
öpüyorum ellerinden yine dökülüp saçılmışsın bahçemde... sen sagol babam sen sagol
Yaşam'a dair ne varsa payımıza düşen yaşanaçaktır mutlaka. Bu bazen hüzünlü bir ayrılış, kimi zamanda seviçli bir kavuşma olur. Ama emin olmamız gereken şey şu olmalı ki kaybetiklerimiz yeni bir başlangıç adına kazanımlara dönüşebileceği gibi, kavuşmalarımız da hesapsız kayıplarımıza dönüşe olabiliyor bazen ama mahalesef bunuda ancak zamanla anlayabiliyoruz.
Hüzünlüde olsa okumaya değer etkileyici bir yazıydı
sevmek çok ulvi bir duygudur...o sen gibi severse mutluluğun anahtarı olur ..sevmezse seni anlamazsa yapacak bir şey yoktur :(..geri çekileceksin çünkü aşk gurur gerektirir, keşke insanlar yüreği sevebilseler ..yüreğinin güzelliğini biliyorum seni hak etmemişse kendisi bilir diyorum...üzülme rabbim görendir her şeyi...narsist yürekler ağlatacakları kadar ağlayacaklardır iç boşluklarında bir gün gelecek acı çekeceklerdir illaki... ve peki deyip gitmek onurlu aşığa yakışandır ... keşke kadın hiç aşık olmazsa hep sevilse..ömründen ömür vermezse...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.