ülkemiz için söylenmesi gereken çok şey var. adalet yok haksızlık çok yıkımlar var deprem sonrası ve öncesi kayıplarımız var. aşklarımız yalan aşıklarımız efsane düşünen insanlarımız düşündüren komedyenlerimiz var umarsız düşlerin bencillik davası içinde süre gelen yalancı politikası var. düşmanlarımız var ama dostlarımızdan bize daha yakın nedense bizleri bizden çok düşünürler ama menfaat için ülkeyi vatanı bayrağı bir kenara kendi canlarını bile pazarlayan ruhsuz kişilikler var.

bir de sokaklarımız var çeteler dağınık yaşar dağlarda özgürlük düşkünü avrupa ve amerika yardakçıları ve bizlere demokrasi dersi içerisinde gençlerimizi dağa kaldıran uyuşturucu pazarının tam ortasında ölüme mahkum edilen hırsızlığı suç olmaktan çıkartıp sokak arkası fuhuş pazarlığını mübah kılan demokrasi ve modern toplum hikayesi içinde bir milletin ahlaksızlık projesine imza atan yamyamlaşmış kültürün esareti altına alınmak istenen bir toplum var

ülkemizin içinde ve dışında olmak üzere ikiye ayrılan bu mihrakların ilk amacı ortak düşünmekten özürlü bir toplum için çocuklarımızın çizgi film kahramanları misali pembe düşlerin esiri olarak bırakmak çocuk mamaları çerezlerdeki anlamsız yağ oranları yabancı mahlaslı oyuncak ürünleri ve daha ilk adımlarda kandırılan düşün borçlu bırakılan bir milletin gelecek tohumları atılıyor bundan sonra ki etapta gençlerimiz var magazinci isyankar sokak ayyaşları evsiz barksız özentiler paranın kutsallığına tapıp iş gücünü başkalarını kazancına göz dikenleri mafya babaları uyuşturucu baronları parti işçisi görülen bu gençler aslında körleşme operasyonun bir ürünüdür gençlerimizin devletin herhangi bir kademesinde olmamasının en büyük sebebi yaşlı zihniyetlerin kırk yaş ve üstü hayat tecrübesi şeker hastası tansiyon mübtelası liderlerin elinde yalancı baharlarla büyütülen dünün genci bugünün yaşlısı yarının akıl hocası ile tarih yapraklarına hece hece nakşedilmişlerdir