Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatanların dili er yada geç kopartılır !..

İster dinci yobazlar,
ister Kürt Ulusalcı yobazlar nasıl anlarsanız anlayın,
size Nevroz sözü Mahir Çayan’ın mirascıları olarak bu ülkeye sözümüz var...

Nevroz Emeğin,
Barışın Bayramı !..

Yıllar boyunca talana ve yalana karşı yakıldı Nevroz ateşi,
zulme,
soyguna ve imhaya karşı yandı bu ateş

Güzel günlerin özlemi,
şarkıları vardı her zaman o Nevroz ateşinde

Hayatın tüm mağdurları vardı,
Aleviler,
Kürtler,
Türk’lerin direnen,
dövüşerek düşen yiğitleri;
Mahir Çayan’ların,
Deniz Gezmiş’lerin,
Mine Bademci’nin
işkencehaneleri Metris’in,
Mamak’ın,
Diyarbakır’ın,
Gezi şehitlerimiz Ethem Sarısülük,
Berkin Elvan,
Ali İsmail Korkmaz’ın
onların haykırışları vardı orada.

Tarihin tanıklığı vardı orada !

Kokuşmuş aygıtların öncül ve ardılları vardı orada.
Bir ömrün tüm rüzgarları vardı.
Yüreğimizin kapakçıkları,
beynimizin ince zarları vardı orada.

Tarihin hafızası vardı orada !..

Önyargılar,
yargısız infazlar,
Madımak’lar,
Maraş’lar,
Başbağlar,
Roboski’ler yetmedi inkar ve katliamlar vardı.

Bütün bir ömrün sabıka kayıtları vardı orada.
Demir parmaklıklar,
tel örgüler ve tezgahlar vardı...

Nevroz ateşi zulme karşı direnişin adı oldu çoğu kez,
kimi zaman yasaklara karşı bir duruşu simgeledi.
En sıkışık anlarda umut oldu ısıttı yürekleri.

Bazen kültürleri buluşturan,
ayrımcılığa karşı birliğin adı oldu bu ateş.
Siyasal,
sosyal ve kültürel taleplerin haykırıldığı alanlarda yandı bu ateş.
Savaşa karşı barışı haykırdı bu ateş !..

Nevroz ateşi,
bir kez daha bir değişimi vurgulamak için yanacak,
barışı haykırmak,
ihaneti deşifre etmek,
son sultan RTE ve Amerikan Emperyalizmle kucak kucağa mekan tutan Kürt Ulusalcılarının pis ağızlarına doladıkları Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimize miras bıraktığı medeniyet dersinden sınıfta kalan Kürt yobazlara inat,
özgürlüğü,
eşitliği ve kardeşliği vurgulamak için yanacak.

Nevroz;
özünde zalimin zulmüne,
toprak ağalarının ve kapitalistlerin sömürüsüne,
baskılara karşı bir başkaldırı günüdür.

Emeği acımasızca sömürülmüş,
kimliğine yabancılaştırılmaya çalışılmış,
kültürel değerleri yağma edilmiş,
bayramları yıllar yılı yasaklanmış emekçilerin kendiyle kucaklaşması,
zulmün ve sahte sultanların,
hırsızların saraylarını yerle bir etmesi şiarıyla ve bunu ateşler yakarak dünya aleme duyurmasıdır.

Nevroz’un isyan ve özgürlük ateşi diğer ezilen ve sömürülen halkları da sarıp giderek evrenselleşmiş,
aradan geçen yüzyıllara rağmen,
özündeki başkaldırı ve direniş geleneğini yitirmeksizin somut olaylarla örülerek özgürlük mücadelesi yürüten halkların elinde günümüze değin yaşaya gelmiştir.

Nevroze te piroz be!..
Yaşasın Dünya Halklarının Kardeşliği.

Unutmayın,
bütün büyük zulümler,
biz arkamızı dönüp susmayı tercih ettiğimiz için yaşanıyor.

Varmak için yarınlara bizimde hasretimiz var !..

Şair-Şiir sokakta
Atilla Yüceak Mart 2015
Araştırmacı Yazar-Şair