Kayın babamın babası Veli oğlu Hüseyin Çanakkale’de, amcası Haydar Batum’da şehit düşer.Dayısı Mehmet ise nişanlıdır başka bir cephe de savaşırken Yemen’e gönderilir, nişanlısını son kez görmek için sevkıyat’dan saklıca köyüne kaçar, kimse görmesin diye de gece evine girer, fakat nişanlısı başka bir köydedir.. Kendi köylüleri görüp’de askerden kaçmış demesinler diye, nişanlısının bulunduğu köye yine bir başka gece gidecektir, annesi Mehmet’i buğday sepetlerinin arkasında saklar. Kayın babam da daha 3- 4 yaşlarında çocuk, dayısını görür sepetlerin arkasında..
Büyükler tarafından sımsıkı tembih edilir dayının geldiğini kimseye söyleme diye, fakat çocuk bu ya, daha dışarı çıkar çıkmaz dayım gelmedi ki der, bu arada eskiden beri husümetliği olan köylüsü bunu duyar ve direk zile’ye giderek şikayet eder, Mehmet nişanlısını göremeden Yemen’e gönderilir, orada İngilizlerle iş birliği yapan Araplar tarafından yaralı olarak esir alınır ve parmağında ki yüzük için kolunu bileğinden keserler, Mehmet kan kaybından şehit olur..

Bu tarafta annesi tek oğlunun geleceğini beklerken aklını kaybeder .

.(Kayın babamdan dinlediğim Şehit çocuğu anılarından sadece biri )
Rahmetli kayın babam üç oğluna bu isimleri takmıştır..Hüseyin, Haydar ve Mehmet

Aliye Uyanık / BOZOK KIZI