Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu

Doğum Sancısı

Yorum

Doğum Sancısı

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

379

Okunma

Doğum Sancısı

DOĞUM SANCISI
Anam Osman’ı doğurduğunda 45 yaşındaydı. Yıl 1965. Abilerim H.Ömer ve Yusuf, evli o sıralar. Gelinlerimiz Hikmet ve İrahan yengeler de hamile. Anam utanır. O yaşta gelinler hamile kendisi de yeni doğurmuş:
“Amovvv! Babalar yiyim...Vallaha ilin yüzüne bakamıyom.” derdi. Niye utanıyor ki? O yaşta gelinlerle yarışır gibi bir oğlan doğurmuş. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Yüzüne karşı demeseler de konuşurlar arkan sıra:
“Gocaman avrat. Yaşından başından da utanmıyo. Gelinleriyle yarışıyo...”
Ana can bundan dolayı sıkıntılı. Osman daha yaşını doldurmamış. Hikmet yenge ikinci çocuğuna hamile. Karnı burnunda. Ayı günü. Akşam sabah doğurucu.
O zamanlar doktor moktor hak getire. Oğulcuk’un ebesi Emilelli Şaander bacı. Doğum işinde mahir Şaander bacımız. Doğuma kadar bebeğin cinsiyeti bilinmez. Çünkü doktora gitmek yok. Ultrasyon neyim de yok. Bu yüzden son dakikaya kadar bebeğin cinsiyeti belli olmazdı. Ancak tahmin edilirdi. Anne adayının karnı büyükse bebeğin kız olacağı sanılırdı. Dokuz ay on günlük süre geçmiş de doğum olmamışsa:
“Anam bu oğlan. Oğlan uşağı nazlı olur...” derlerdi deneyimli analar.
Hikmet yengenin ayı, günü. Bir sabah sığırı sürüp geldi sığır yatağına. Anam da ahırı görmüş. Ziri zibili toplamış ahırın ortasına. Gitti gejgereyi getirdi. Doldurdu bu atık maddeleri. Hikmet yenge geldi. Bir durgunluk var üstünde. Karnında bir sancı. Bir başlıyor. Bir kesiliyor.
Anam dedi ki Hikmet geline:
“Hikmet! Şu gejgerenin onünden dut da bokluğa götürüp dökek...”
Hikmet yenge o sıra gelen sancıdan bir hayli gergin:
“Bokunuz batsın...” dedi. Bıraktı geldi odasına. Anam atıkları gözerle taşıdı bokluğa. Kızdı gelinine. Söylendi kendi kendine. Sonra düşündü:
“Bu gelin böyle itmezdi. Sebep ney ki acep?” dedi. Geldi vurdu kapıyı. Seslendi:
“Hikmet! Hikmet! Gızım iyi misin? Nörüyon?”
Hikmet yengeden ses yok. Anam açtı kapıyı. İçeri girdi. Baktı ki ne bakan? Gelin doğurmuş. Nur topu gibi bir oğlan. Bizim Zülküf yeğen...
Anam bir sevindi. Hemen makasla bebeğin göbeğini kesti. Kundakladı. Lohusanın sağını solunu topladı. Müjdeyi H.Ömer abime ulaştırmak da bana kaldı. Ben müjdeledim bir oğlu olduğunu H.Ömer abime.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Doğum sancısı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Doğum sancısı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Doğum Sancısı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
11.3.2015 03:01:08
çok güzel bir öyküydü.... hem yazım, hem kurgu keyfettiriyor... teşekkürler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL