3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1352
Okunma
Bu anıyı yazmanın benim için hiç de kolay olmadığını itiraf etmem lazım.
Almanya’da televizyon ve oto radyosu imal eden mavi nokta firmasında henüz bir senelim bir çalışadım.
Ilk gittiğimde montaj bölümünde işe başladım.Çoğunluk Türktü ve el çabukluğu isteyen yoğun lehim dumanına maruz kaldığımız bir işti. Montajdan çıkan radyolar akan bantları ayar bölümüne gidiyordu.
Orada temiz bir ortam ve sakin bir akış vardı ve long grubu yüksekti yani parasında iyiydi.
Orada çalışanlar hep Almandı kürkü iletişim isteyen bir bölümde.
Ben de gözümü oraya dikmiştim. Iki küçük çocuğum olmasına ve vardiyan çalışmamıza ramen
Otobüste işe giderken bile Almanca çalışıyordum.
Yemek paydasında bir şeyler atıştırın siğara salonunda ders çalışıyordum
Ustamın dikkatini çekmiş bu durum beni tebrik etmişti.
Ustamda iletişim de kurmaya başladık beni çok taktir ediyor ve seviyordu
Bir gün bayan fok ben ayar bölümüne geçmek istiyorum bana yardım edermisiniz? Dedim
Yüzüme baktı sen bant bahşişin elinin çabukluğu batnın akışını etkiliyor bu benim işime gelmez dedi
Yerine birini bulayım düşünürüz dedi.
Aradan iki ay geçmişti yanıma geldi bayan Elmalı hadi kal ayara gidiyorsun dedi
O anda teşekkür bile edemedim şaşırmıştım sevinçten
Beni orta yaşlı bir bayan olanın yanına oturttu işi bana o öğretecekti
Çok tatlı bir Hanım’da ve benim gibi konuşlandı kısa zamanda işi öğrendim ve çok iyi dost olduk
Gece vardiyasıydı hiç unutmam paydaş onbirde olur, onbire çeyrek kala iş bırakılır
Ve mıntıka ve gereçlerin temizliği için on beş dakika zaman gerilir.
Bir ay kadar olmuştu o bölüme geçeli. Bant durdu temizliğe başladık
Çabucak bitirdim ellerimi yıkadım kollarımı kavuşturun oturdum paydaş zilini bekliyorum
Helga hala temizlik yapıyordu biden durdu bana baktı
Bayan Elmalı dedi ikimizin yeri aynı çapta aletlerimizde aynı sayıda nasıl oluyordu sizin temizliğiniz bu kadar çabuk bitiyor anlamak mümkün değil
Şu anda fabrika hala sana para ödüyor ve sen oturuyorsun dedi
O anda bana kaynar su dökse bu kadar canım yanmaz ve utanmadım
Çünkü o kadar güzel bir ses tonuyla uyardı ki beni yerin dibine girdi ve hiç bir şey söyleyemedik
Osilaskobun ekranını evinin vitrini gibi itinaya silişini fark ettim
Bense bezi şöyle bir iki kere sürüp birakıyordum
İşte Alman mantalitesi işte ekmek yediği yere duyulan saygıyı ben ondan öğrendim.
Kısacası ondan çok şey öğrendim ve çok iyi bir dost olduk
Hala aklıma gelince yüzüm kızarız ve utanırım belki ağrasif davransa beni kırsaydı
Belkide bildiğimi oturdum
Diyeceğim o ki insana layık olduğu gibi insanca davranmanın önemi çok büyük
Hepinizi saygıyla selamlarım hoşça kalın
Güler Elmalı