Gün geçmesin ki yurdumuzda ve dünyada her gün bir yerlerde yer sarsıntıları, depremler olmaktadır. Yurdumuzun bir deprem bölgesi ve fay hatlarının uzunluğu dikkate alınırsak deprem ile birlikte yaşamasını öğrenmek zorundayız. 1999 depremini yaşamış ve iki kere bölgeye gönüllü yardım götürerek dağıtan biri olarak depremde ve sonrasında yaşanan ve yıllarca devam eden sıkıntıları yakından gördüm.
Her zaman daha fazla ne yapabilirim diye düşündüm ve arayışa girdim. Benim gibi düşünen bir grup arkadaşlar ile Tekirdağ’da bir araya gelerek arama kurtarma gönüllüsü, Kızılay gönüllüsü ve kan bağışçısı, ilk yardım, gönüllü itfaiye, yangınla mücadele , acil durum, amatör telsiz eğitim ve sertifikalarını aldık. Bu eğitimleri almak tabi ki yeterli gelmiyor bunun yanında tatbikat ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak gerekmekte olduğunun farkındayız.
Çeşitli kamu kurum ve kamu yararına çalışan dernekler ile ortak tatbikatlar yaptık(AFAD,UMKE,TDF,BELEDİYE v.s.) Eğitim kadar malzemeninde gerektiğini anladık ve bu malzemelerin pahalı olduğunu gördük. Bu çalışmalara gönüllü olan insanlar gerek zamanını, gerek parasını, gerekse senelik izninden, ailesinden, istirahatinden, gecesinden gündüzünden fedakarlık etmekte olup ; kişisel malzemelerini kendileri temin etmektedirler .Gerek yerel yönetimler gerekse iş adamlarından malzeme ve yer konusunda gerekli duyarlılığı ve hassasiyeti görememektedir. Kurulu hazır bir derneğe ve bu derneğe gönül verenlere sahip çıkmayan,desteklemeyen ,yer ve malzeme temin etmeyen toplum her zaman kaybetmeye adaydır.