Aşka ve sevgiye tarif bulurlar.
Aşka ve sevgiye suç atarlar.
Kimi zaman da, iki bedene işlerler.
Peki ya zaman...
O , ne olacak.
Ona nasıl bir tarif bulacaklar.
Suçlu yada suçsuz olanlar, sadece aşk, sevgi ve kader mi?
Zamana ne demeli.
Hiç bir şeyin kusursuz olmadığı gibi, zaman da kusursuz değildir.
Yanlış adımı atmak kaderse,
O adımı atarken geçen süre de zamanındır.
Yanlış zamanda yanlış kişi ile olursun.
Yanlış zamanda yanlış yerde olursun.
Yanlış zamanda yanlış duygularla boğuşursun.
Bazen sadece yanlış zamanda olursun.
Yani , zaman çok ta temiz değildir.
İşte tüm bunlar olup biterken,
Bazen yanlış zamanda doğru kişiyi severiz.
Peki , doğru zaman gelene kadar sonumuz ne olacak.
Yada o zaman gelmeden hayatımız son mu bulacak.
O zaman da yanlış olacaksa,
Bu zaman, bizim için ne zaman doğru bir zaman olacak.
Ne zaman...
Hangi zaman, kaderimizin açtığı, doğru yolda ilerleyecek?
Yanlışlıklara, haksızlıklara ne zaman son verecek?
Bazen uzun yıllar sevdiklerimizden uzakta,
Zamanın bizler için doğru bir zaman olmasını bekleriz.
Peki ,
Biz zamanı beklerken, biz zamanın hatırına gelecek miyiz?
Türlü aklâksızların içinde,
Fitne ve fesatlığın bol olduğu bir ortamda,
Zamanın bizi unutması da normal sanki.
Öyle bir mucize olmalı ki !
Zaman iyiler ve iyilikler lehine işleyebilsin.
Yaradılışta özgür kılınan zaman, hadsiz ve aç gözlü insanlar yüzünden hapsedildiği sürece, ne kendi özgürlüğünü , ne de özgürce yaşamak isteyen iyi insanları hatırlayabilir.
Aslolan ne peki ?
Şimdi kim suçlu?
Aşk mı?
Sevgi mi?
Zaman mı?
Asıl suçlu biziz!
Yani ,
Nam-ı Değer "İİNSAN."
Ya içlerimize , yaradılışımızda işlenen , saflık, doğruluk hatırlanılacak
Ya da zamanı tutsak eden kötülük , kıyamete kadar sürecek.
Çok mu şey istiyoruz?
Hayır, özümüzü arıyoruz.
Tüm iyi insanların , doğru zamanda, doğru bir kişi ile mutlu, adaletli ve saygılı bir ömür geçirmesi dileğimle...
(m.âkifsessiz)