29
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3312
Okunma

Sorgulamak zorunda hissettiğim o kadar çok şey var ki, belki bizler sorgulayacak vakit bulamıyoruz ama artık kurumlar şirketler devletler hatta batı bile kendini sorguluyor...Teknolojinin zirvesinde olmasına rağmen mutlu olamıyor.
Sır william osler oxfort tıp fakültesi mezuniyet töreninde şöyle konuşma yapıyor " Beyler öğrendiğiniz şeylerin yarısı yanlış ve o yarının hangisi yanlış olduğunu bilmiyorum" okuduğumda şaşırmıştım kendileri mutluluğu bulamamışken nasılda ahkam kesiyorlar... Para her şey olsaydı ve mutlu etseydi Avrupa’da her ailenin bir doktoru bir psikologu olmazdı diye düşünüyorum.
Mutsuzluklarını gizlemek acılarını unutmak için ilaç kullanan insanların sayısı her geçen gün artıyor.
Mutluluk nedir ?
" Bencillik " üzerine kurulu bir bakış açısı ve "Sahip olmak " "daha fazla mala ve mevkiye sahip olmak" üzerine bina kurmaya çalışılsa da yine mutlu olamıyor insanoğlu, yapılan deneyde fare, kiprit kutusu kadar peynirden mutlu oluyor, ama fabrikaya sahip insanoğlu mutlu olmuyor...
Oysa kültürümüzde "misafirperverlik" yani paylaşma duygusunun verdiği mutluluğu anlayan ve yaşayan bilir ama bunu nasıl anlatacaksın ki ?
Bir kısa anlatılır, aslında çoğumuz biliriz, öğrenci hocasına cenneti ve cehennemi sorduğunda hocası yani yol öğreticisi onu bir odaya götürür, uzun bir masa ve karşılıklı insanlar oturmuş, hepsinin önünde bir bir kase çorba ellerinde bir metre uzunluğunda kaşıklar, her kes uzun kaşıklarla içmeye çalıştıkları için her taraf batmış bir hal... Burası Cehennem oğlum çünkü her kes sadece kendini doyurmaya çalışıyor... Sonra başka bir odaya geçirir öğrencisini yine uzun bir masa her kesin önünde bir kase çorba yine uzun kaşıklar, ama tek fark bu sefer, her kes kendi karşısındaki insanı doyuruyor
her yer tertemiz... İşte diyor öğretici burası da Cennet, çünkü burda herkes sorunlarını paylaşıyor ve birbirlerini doyurmaya çalışıyor.
Mutluluk daha çok şeye sahip olmak değil, sahip olduğun her neyse onu diğer insanlarla paylaşmaktır.
Güzel Peygamber " Bir hurmanda mı yok " diyerek ne güzel anlatmış
"O da yok " Ya Resullah diyince " Gülümseye biliyor musun ?" buyurmuş
Tebessüm etmenin bile sevap olduğu bir dine sahibiz.
Mutluluk, hani birine iyilik yaparız da o da sizin gözünüzün içine bakarak teşekkür eder," Lafımı olur önemli değil " diye karşılık verdiğimizde bir an içimizde hissettiğimiz saniyelik bir duygudur.
Okul önünde ayakkabısı yırtık bir çocuk gördüğünde ona gidip bir ayakkabı alıp vermek mutluluktur...
Hastaneye gittiğinizde hiç tanımadığınız bir hastayı ziyaret edip " geçmiş olsun " demek mutluluk
Dertli bir arkadaşınızın derdini dinlemek onu teselli etmek mutluluk...
Otobüste ağlayan çocuğa hemen hazırda beklettiğiniz şekeri vermek mutluluktur...
Bizi, bizim kültürümüzden bizim tarihimizden başka hiç bir şey kurtaramaz, mutluluk veremez, mutluluğun Avrupa’da Amarika’da parada malda mülkte olmadığını anladığımız zaman mutlu olmuş olacağız, yeniden bir tarih yazacağız.
Yok eğer bunlar beni mutlu etmeye yetmez diyorsanız, eczaneler artık çok uzakta değil, hap almaya devam edin ama bilin ki mutluluğun ilacı eczanede satılmıyor...
Uzağa değil
Kendimize gelelim !
Sizce nedir mutluluk ?
seMa