Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Dil-ruba Emine Genç
Dil-ruba Emine Genç

Üzgünüm

Yorum

Üzgünüm

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1465

Okunma

Okuduğunuz yazı 24.1.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Üzgünüm

Üzgünüm

Başa dönmek imkansız artık, keşke ufacık bir ışık görebilseydim, hiç bir şeyin değişmeyeceğinden adım kadar eminim. Gel desem..yeniden sev desem..gururum engel. Seni senden habersiz, uzaktan sevmek daha vebalsiz.

Yıktım yüzümü ayağının tersine.
Nasibime bir kuru dal düştü.
Değişmezi değiştiremez naçar olan.
Bahtıma hep hüzün, gözyaşı düştü.

Bir kız çocuğu vardı bir zamanlar, naylon bebeği hiç olmadı. Olmadı dediysem de, hani, çöpten oyuncaklar toplardı, oyuncakta değil aslında ya, oyuncak parçaları. Sonra onları birleştirir kendine bebek yapardı, kolları farklı, ayakları farklı, göğsü ve başı farklı. Ona elbiseler dikerdi, yırtık çorapların konçlarından. Yamalı yorganlar diker, uyuturdu gül dalında ki beşiğinde. Hiç ağlamazdı bebek. Sanki; derlenip toparlanıp, başka başka, uzuvlara sahip olsa da mutlu gibiydi var olmaktan, kız çocuğu da yaptığı oyuncaktan.

Hayatta, İnsanlar da böyle değil mi? Her bir parçamız, bir yerlere dağılsa da, o parçaların bir yerlerde var olduğunu bilmek ve gün gelip bir araya geleceğini düşünmek bile bizleri mutlu etmeye yetiyor. Eksik yanlarımızı farklı şeyler ile tamamlamaya çalışsak bile..

Sevda gönül işiydi, hesap kitap işi değil; gönlümün sevdiğine aklım razı olmadı, aklımın razı olduğuna gönlüm konmadı. Belki çok sevdim, çok sevildim, kimbilir. Beni seveni gönlüm istemedi, gönlümün sevdiği de beni istemedi. Böyle başlıyor işte bazı yalnızlıklar. Gözler de yaş, kalpler de hüzün, hayatlar kırık, sofralar da baş köşede yalnızlık. Bu yaşıma kadar., Rabbimden başka hiç kimseye, güvenip sırtımı dayayamadım, ne babama, ne kardeşlerime, ne de eşlerime, dost, arkadaş vs. onları hesaba katmıyorum bile..

//..Ne zaman birisine güvenmeye kalksam, hayallerimin altında kaldım, çöktü tüm duvarlarım..//

İşte asıl yalnızlık bu! İhtiyac duyduğunda hiç kimseyi yanında bulamamak, gidecek bir yerinin ve çalacak kapının olmaması. Başka bir tabir ile, kimin kimsen, eşin dostun olmasına rağmen, dilinden anlayanın olmaması. Meramını anlatamamak kimselere..Tüm bunlara rağmen, hayat karşısında güçlü olup, dimdik durabilmek, başarılı olmak mı sayılıyor, yoksa yalnızlığın dibine vurmak mı?

Öyle sanıyorum ki, bazen, hayat karşısında ne kadar direnç gösterirseniz gösterin..yeri ve zamanı geldiğinde, mutlaka her dost ve arkadaş, kavşaklar da, bir araya gelip, bir süre beraber olduktan sonra, kendi yollarına devam ediyorlar.

Hayatın sapakları;bu yollar bizi nereye götürür bilmiyorum. Elbette aynı istikamete doğru giden dostlarımız da olacak, ayrılmak zorunda kaldıklarımız da. Gönül ister ki, değer verdiklerimizle yönümüz ve yolumuz aynı olsun. Velev ki olmadı, o zaman belki başka bir kavşakta yeniden karşılaşmayı umut ederek yolumuza devam edeğiz. Umudun türküsünü mırıldanarak..

İki ayrı bedende tek ruh olmayacaksak, iki kişilik yalnızlıkların mahkumu olacaksak, sevme beni! Yüzüm sana dönük, her adımım sana doğru.. Yazılmamış, her şiir sensin. İsitiyorum ki seni, benden başka kimse okumasın, sırf bu yüzden asla yazılmayacaksın. Bir türkü çalıyor radyoda, içim ürperiyor "uy aman aman..burası Adıyaman", diyor ya Oğuz, işte orada kopuyor fırtınam.

Ben; yılın üçyüz altmış beş gününün, gecesi ve gündüzü seni sevip seni düşeneğim, yalnızlığıma yalnızlık katacağım, senin için ağlayıp gözyaşı dökeceğim, hasretin burnumda buram buram tütecek, içim aciyacak, canım yanacak, her şeyden önemlisi yokluğuna katlanacağım..
Sen; benden esirgediğin sevgini, şefkatini, zamanını ve tüm ilgini başkalarına vereceksin, ve beni vefasızlık ile sadakatsizlik ile suçlayacaksın, öyle mi?

Peki buna da Eyvallah!


Tırnaklarımla parçalarken hayatı göğsünden, kimse çorbada benim de tuzum olsun demedi. Üzerimde hakkı bulunmayan her kese teşekkürü borç biliyorum iyi ki varsınız.

Yer gök şahidim olsun ki..unutacağım; beni yok sayan herkesi ve içimi acıtan her şeyi..


Dil-ruba Emine Genç

Düzenleme 24 Ocak 2015






Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üzgünüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üzgünüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Üzgünüm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülten Kahraman
Gülten Kahraman, @gultenkahraman
25.1.2015 04:02:23
ne güzel bir iç dökümü... biraz şair, biraz çocukluğumuz, biraz herkes...
UÇUK
UÇUK, @ucuk
24.1.2015 13:00:53
Çok güzel bir yazı okudum,özellikle bebeğin parçalarının ayrı ayrı toplanıp bir bütün oluşturulması etkileciydi,saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL