Uğur Mumcu’nun anısı önünde saygıyla eğiliyoruz..

İki gün sonra araştırmacı-yazar,
gazeteci,
kalpaksız Kuvvay-ı Milliyeci,
onurlu insan Uğur Mumcu yoldaşımızın katledilişinin 22.yıldönümü.

Hepimizin bildiği gibi;
Uğur Mumcu yazıları ile halkımıza ışık tutmuş gerçek bir yurtseverdir.

Uğur Mumcu;
vurguncuların,
kaçakçıların,
uyuşturucu ticareti yapanların,
bölücülerin,
sahte Atatürk’çülerin,
numaracı cumhuriyetçilerin,
liboşların, gericilerin ve yobazların korkulu rüyasıydı

Ülkemizde tarikat,
siyaset, ticaret bağlantılarını ilk ortaya koyan
’’bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz’’ deyişini
literatürümüze kazandıran kişi sevgili Uğur Mumcu’dur.

Yazarlar,
şairler
düşünürler,
bilim insanları,
sanatçılar toplumları ve insanlığı yönlendiren kişilerdir.

Türkiye Cumhuriyetinin lokomotif aydınları ise yurtsever demokratlardır.

Şimdi,
rahmetli Uğur Mumcu’nun şehit edilmesinin öncesinden başlayarak yakın tarihi gözden geçirelim:
Amerikan Emperyalizmi;
Sovyetler Birliğinin çöküşünü yaklaşık on yıl önce saptamıştı.
Bölgenin zenginliklerini,
siyasi ve askeri haritayı biliyor.
Petrol zengini Ortadoğu ve Hazar Bölgesi, Orta Asya,
Kafkaslar,
Balkanlar...

Dünya petrol kaynaklarına hakim olmak isteyen Amerikan Emperyalizmi planını yaparak bu coğrafyadaki 22 devletin sınırlarını yeniden çizmek ve yeni uydu devletler kurmak istiyordu.

Bölge ülkelerinde rejimler değiştirilip ılımlı İslam yani Amerikancı İslamcılar iktidara getirilmeliydi.
Böylece Amerikan Emperyalizminin sömürü düzeni ayakta durabilirdi.

Bu planın adı BOP ,
yani Büyük Ortadoğu projesi idi.

Bunun için çalışma 1980’li yılların sonunda başladı.
Sovyetler Birliğinden sonra bunun önündeki en büyük engel;
Tam Bağımsız Demokratik Türkiye Cumhuriyeti idi ?.

Yıllar itibarı ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin ant-i emperyalist niteliği ve sınırları değiştirilmeliydi ?

Tesadüf bu ya bu süreç içinde;
Uğur Mumcu,
Muammer Aksoy,
Çetin Emeç,
Bahriye Üçok,
Ahmet Taner Kışlalı gibi yurtsever aydınlar öldürüldü.
Kalemleri susturuldu.
Onlar bu toplumun meşaleleriydi.

Yine tesadüf bu ya,
Türkiye’de bu süreç içinde BOP’a uygun iktidarlar oluştu.
Ilımlı İslamcılar iktidara geldi.

Şimdi acaba planın diğer aşamaları mı uygulanıyor ?
Cumhuriyetin temel değerleri tasfiye mi ediliyor?

Bu günlerde toplumun önde gelen yurtseverleri,
devrimciler.
iktidara sert muhalefet eden aktivist insanlar,
bazı silahlı kişilerle aynı kefeye konarak gözaltına alınmaktadırlar.

Ülkemiz,
Atlantik ötesinin çıkarları doğrultusunda maniple mi ediliyor?
Acaba,
toplu gözaltılar gözaltılar,
başkanlık sistemi bu projenin bir parçası mı?
Türkiye’de kamu yönetimi buna uygun mu dizayn ediliyor?
Bunun bir ayağı Amerika’da mı?

Türkiye bulunduğu coğrafya nedeni ile her zaman dış güçlerin müdahale etmeye çalıştıkları,
bölüp parçalamak istedikleri,
sömürge haline getirmek istedikleri cennet gibi bir ülke.

Kuvvay-i Milliye ruhu ile emperyalizme karşı verilen bir mücadele ile Misakı Milli sınırları içinde kurulmuş olan Türkiye cumhuriyeti 70 milyon insanı ile,
yurtseverleri ile bu oyunları bozacaktır.
Laik,
demokratik,
sosyal hukuk devleti yeniden yeni bir Cumhuriyet eşliğinde,
eşit yurttaşlık temelinde birlik ve beraberlik içinde sonsuza dek yaşayacaktır.

Bu anlayış içinde demokrasi şehitlerimiz;
Muammer Aksoy,
Çetin Emeç,
Turan Dursun,
Bahriye Üçok,
Uğur Mumcu,
Onat Kutlar,
Ahmet Taner Kışlalı,
Gaffar Okkan,
Necip Hablemitoğlu ve diğerlerini saygı ile anıyoruz.
Ruhları şad olsun, anıları mücadelemize önder olsun.

Ne demişti rahmetli Uğur Mumcu:
’’Ben Cumhuriyetciyim,
Ben Laikim,
Ben Ant-i Emperyalistim,
Ben Bağımsız Türkiyeden Yanayım,
Ben özgürlükçüyüm,
Ben İnsan Hakları Savunucusuyum,
Ben Teröre Karşıyım,
Ben Yobazların,
Hırsıaların,
Vurguncuların Düşmanıyım.

Öyleyse Vurun,
Parcalayın.
Her Parçam dan Benim Gibiler,
Beni Aşacaklar Çıkacaktır...’’

Unutmayın,
bütün büyük zulümler,
biz arkamızı dönüp susmayı tercih ettiğimiz için yaşanıyor.

Varmak için yarınlara bizimde hasretimiz var !..
Atilla Yüceak Ocak 2015
#Araştırmacı_Yazar_Şair