Ay, sim işler gözyaşlarına… Adını, özlem hep benden yana diye koyduğun ağıdını yakarken ıslığınla… Yorgun düşer, eşlik eden martıların çığlığı…

Zamansız açılan istiridye içinden çıkan inci gibidir… Haklı, haksız tüm dertlerinle doldurduğun damlalar… Beyaz… Gri… Lekeli… Yanaklarından dudaklarına doğru yol alırlar… Usulsuz, umutsuz ve bitkin…

Hasretin tadı tuz mudur sence… Renginin, maviden laciverde… Lacivertten siyaha dönüşmesinin nedeni… Sır saklama sorumluğunun altında ezilmesinden midir denizin…

Rüzgar, anında ulaştırır duyduklarını… Bunu unutma ve ayrılık zamanlarında… Rüzgardan sakın kendini, denizle dertleşirken…

Kimi dertler vardır… Yaşa yakışır… Göz yaşına değil… Hani, mezar taşlarındaki iki tarih arasına çekilen ince ve kısa çizgi anlamındaki yaşa… Genç zamanlarında yaşanması gerekenleri yaşamışsan geç zamanlarında… Haklı görülmezsin ve dertleşemezsin… Denizden başkasıyla…

İnsanın yazdıklarındaki anlam noksanlığı, anlam kopukluğu; dil bilgisi olmayışından mıdır… Yoksa, duygularında yaşadığı fırtınadan mı… Yazılmaya çalışılan şiir denemeleri… Şairliğe özenti… Biten birlikteliğin sonrasında öncekinden daha coşkulu bir arzu ile başlaması niye ki…

Bir sevda masalında… Bitişinde… Ayrılma anlarında… İşe ihtiyacı olan ve hiç değilse bu konuda şanslı olan biri… Sabah otobüs beklemelerinde ve beklediği otobüs geç geldiğinde… Hasret duygusu mu… İşten atılma korkusu mu… Yeşertir yüreğinde…

Tanıma… Tanışma ve aşık olma… Zamandan şaşmış… Miladı, ikinci baharında… Duyanlar, bilenler… Davul dengi dengine sözünü saklayarak gülüşlerine… Bir acıma duygusu yerleştirir mimiklerine…

Sevginin simgesi olan bir çiçek… Diyelim ki gül… Sevdanın en coşkulu anlarında hediye edildiğinde daha mı geç solar… Ayrılık anında mı… Dalından koparılmış olsa da sevginin gücü ya da hasreti, etkiler mi yaşamını…

Yalan mı… Senden ayrı yaşamam sözü… Verdiği sözü tutmayan kişinin ruhu mu… Bedeni mi… İmkan olsa ve bir lahza yolculuk yapılabilse zamanda… Kaç kişi, bitmiş sevdalarını cesaret eder, tekrar yaşamaya…

İnsan… ayrılış sonrasında yeise düşse… Yaşama küsse… Uçurum kenarında dursa, denize baksa, duygularındaki med - ceziri ile… Düşse… Ölüme yaklaşırken, sevgiden uzaklaşır mı sence?...

Unutmak kolay aslında, unutulmak gibi… Anıları bedenim ile mezara gömsem… Sana dair düşleri hiç görmesem… Cennet sevdası uğruna yolumdan dönsem… Ruhumda güneş açtıran tanrı-dır desem… Kemal - e ersem, suretin görsem… Suretine nakşettiğim hayali silemem ki..
İST. 19.06.08