Geçmişten günümüze aşkı farklı yorumlamıştır edebiyatçılar.Sadece edebiyatçılar yorumlamamış kimyacı aristo’da acıklamış ünlü filozof Augustinus’da açıklamış.Gelin bunların bir kısmına göz atalım;
Aristo: "Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiçbir zevki yoktur" demiştir.
Augustinus: "Sevgi ruhun güzelliğidir." demiştir.
Bailey: "Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır" demiştir.
Feuerbach: "varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır. Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız askta, mutlak bir değere sahiptir. Sonlu ve sonsuz orada bulunur. aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir" "... En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır. Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne varoluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, varoluşun asktan ve duyumdan başka belgesi yoktur." demiştir.
Albert Hubbart: "Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir." demiştir.
Bu göz attıklarımız sadece bir kısmıydı ve bunlar gibi çok yorumlamalar var.sizce aşk nedir?biraz düşünün.Siz düşünürken ben,bana göre aşkın tanımını yapayım:
AŞK,bir ağactır,su verirsen meyve verir.Eğer su vermezsen ağaç kurur.Evet aşk bir ağaçtır sevgiyle büyütmeyi bilmeli insan.sevgi vermezsse kaybeder.Aşk uykusuz kalmaktır.Onun da olduğu hayalleri kurmak için,onu düşünmek için.Aşk onsuzlukta sonsuzluğu düşünmemektir.sonsuzlukta onu düşünmektir.
Bence sorunun cevabını düşündünüz.Cevabınızı paylaşırsanız sevinirim. SAYGILARIMLA...