(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nefis tek kelimeyle harika bir yazı ilgiyle okudum
Doğrusu Kürtlerin tarihsel süreciyle ilgili az çok bilgi sahibi bir arkadaşınızım ama yinede açıkçası Kürtlerin kril alfabesiyle kaleme alınmış eserleri olduğunu ilk sizin yazınızdan öğrendim.
Edebi anlamda çok faydalandığım bir yazı çok teşekkür ederim
Ben bütün edebiyatçıları kıskanırım, cümlesiyle başlamak istiyorum. Çünkü yazan, içindeki duygu ve düşünceleri benimle paylaşan en müthiş insandır benim için. Bu kıskançlık içimde Baki’dir; Fuzuli asla olmamıştır.
Edebiyatçı…
Arada kalmıştı… O içinde yetiştiği dünyanın asırlık zihniyetiyle kanına karışmış olsa da, şeklen henüz çok taze olan kendini bulma arasında Araf’ta bir yerde…. İkisine de aitti. Hem dünyalı hem de kendisiydi. İkisine de ait değildi. Ne dünyalıydı ne de kendisi.
Bütün edebiyatçıların kalemine düşen karakterlerin sayfalara yükledikleri hayatlar,aşklar,sırlar,heyecanlar,savaşlar ve o meydanlarda çarpışanların gözyaşlarına düşen satırlar, bizi dehşete düşürür...Ve bir zamanlar,zamanın ötesinden gelen seslere uzak kalanlar için edebiyatsız geçen günlere bir ah çekeriz.
Ve belkide edebiyatın ölümsüzlüğü,onu satırlarına düşürenler için bir mutluluk,bir ayrılmaz bütün,ve sonsuz bir devinim.
Ve yazarın dilinden düşen, edebiyata konuk olan duygular, belki kapalı bir havada, belki çamurlu bir gölde, belki de acımasız bir diyardan getirdiği her şeyi, estetiğe dönüştürerek, en güzel hediye paketlerinde okuyucusuna sunacaktır.
Bazen biz, bazen kendisi adına ’’gerçeğin güzelliğe kurban verilmesi’’ düşülen yanılgı ya da konuya yandaşlığı bir biçimde bize de kendisine de yaşatır.
Düzmece bir hayatı dünyadan alarak ,edebiyat içinde ,düşler sokağından geçirerek kağıt üzerinde yeniden bir dünya kurarak ;hiç kimsenin olmayan ama herkese ait olan bir dünya yaratarak, içini insanla dolduran edebiyat ,sanatı edebiyat olarak insana ekliyor.
Aldığımız her nefesin bir öyküsü ,bir hikayesi ,bir anısı varken ,yaşayan her bedenin dünyaya bıraktığı iz ,edebiyat ile sonsuz bir yolcu gemisindedir. Her liman onu bekleyenlerle doludur.
Bütün edebiyat eserleri, bütün yazarlar dünyanın ortak malı, kültürüdür. Benim için edebiyatın dili, dini, kültürü asla farklı değildir.Umarım daha çok bilgi, daha çok edebi eserin ortaya çıkması ve dünya ile paylaşılmasına çokça olur.
Kürtlerde edebiyat olgusu diğer halklarınkinden çok farklıdır düşünsenize Kahire'de ilk kürtçe gazete ve dergiler basılıyor Osmanlı İmparatorluğu ve akabinde yaşayan İran Irak ve Türkiye de yaşamakta olan devlet rejimleri kürt dilini yasaklamistir bununla birlikte kürt edebiyatı siyaset ile iç içe geçmiş ama bu durum % 100 doğru olmamakla birlikte Türkiyeli bir kurd yazar Mehmed uzun eserlerini kürtçe yazmakla birlikte hiçbir siyasi parti dernek veya örgütle herhangi bir slogan yada ilişki içinde bulunmadı tabikibununla bbirlikte onlarca örnek gösterilebilir. . Ama kurd edebiyatı ne yazıkki siyasi kişiliklerin elinde büyümüş durumda yani daha açık konuşmak gerekirse cesaretli yiğit insanların yaşam mücadelesi içinde süre gelmiştir bunların başında kurtceyi Latin albesi ile tanıştıran celadet ali Bedirhan dir ...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.