Dolmuşçuluk gerek sektör olarak, gerek çarpık kentleşmenin ürünü bir ulaşım aracı ve ulaşım modeli olarak tam bizlik.

Dolmuşçuluk kültüründeki şoför jargonundan tutun da dolmuşa sokaktan, yol kenarından yolcu toplayıp bindiren değnekçisine,

Sık sık yol boyunca indi bindisine,

Her istediği yerden yolcu almasına, yolcunun istediği yerde inme hakkını kendinde görmesine,

Arkada oturanın önde oturanın sırtına dokunarak şoföre para uzatmasına,

Şoförün balık istif eder gibi yolcu doldurduktan sonra trafik polisi gördüğünde ayaktaki yolcuların kavşağı geçene kadar çömelmeye zorlamasına kadar dolmuşçuluk tam Türk icadı bir sistem. Ne kadar övünsek azdır.

Torunu ile dolmuşa binen yaşlı kadın, cüzdanından bin bir güçlükle çıkarttığı 100 lirayı, hemen önünde oturan uzun saçlı üniversiteli erkek öğrencinin omzuna dokunarak :

- Kızım şu parayı ileri uzatır mısın? İki kişi… biri öğrenci, mühendizlik fakültesi der.

Üniversiteli sert bir ses tonu ile karşılık verir:

-Ben kız değiliiim der.

Yaşlı kadın:

-Vah yavruuum vah. Bu gencecik yaşında dul mu kaldın. Allah yardımcım olsun. Allah sana sabırlar versin der.