1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
681
Okunma
Dolaşmak için güneşi kollayan gölgelerin serinliklerine gizlenip yazı savuşturmayı planlıyordum.
Yazmak , bir süredir ertelediğim vazgeçilmezlerimdendi.
Ta ki , bir dost eli karanlığın tülünü kaldırıp omzuma dokunana kadar.
Gülümsemek bu kadar güzel yakışırdı , yaz mevsimine.
Kelimelerin ahengine kapılıp serpiştirilen ilhamları azimle yakalama çabam ruhumun öteki yarısına zarar verir korkusuyla hep bir adım gerisinde durdum.
Düşmeye müsait yılgın cesaretim sevgi kılıcını kuşanıp savaşmaya hazırdı.
Sabır , sabırsızlığımdı .
Sabır , zorla dayatılmaya çalışılan bir umman.
Olasılıklar girdabında çürümeye yüz tutmuş mutluluklarım vardı.
Hayal kurmayı sevdiğim zamanların birindeydi hayalet olduğumu fark etmem.
Etrafta fark edilmeden dolaşmak zaman zaman herkesin başına gelebilecek asosyal bir kazaydı kimilerine göre.
Kimilerine göre yaşam tarzı , kafayı dinlemenin adı.
Hayalet olmak umuda yolculuktu sessiz gemide.
O gemi kayıp dolaşırken okyanusta yapayalnız ve hala kayıp.