DOST MEKTUPLARI-5

Selam dostum,
Sana seslenmenin boşluğa haykırmak olduğunu fısıldıyor şeytan kulağıma nice zamandır…
Nice zamandır, hançeremde demlenen hınçlarım olduğunu bile bile, fısıltı fısıltı dolaşıyor gönül coğrafyamda.
Dolaşıyor ve en mümbit alanlara, o gelecek dualarımıza can-ı gönülden âmin dediğimiz bereketli zamanlara hani, çörekleniyor bilerek ve inadına.
Dostum,
Hiçbir dostun yüreği, dostunun selamına, kelamına, ahına, kahrına duvar olamaz değil mi?
Hele boşluk, hele hiçlik hiç olamaz…
Dedim ya, nice zamandır hançeremde nice hınçlar demliyorum…
Kimi kesif küfürler oluyor dilimi ısırıyorum, kimi tarifsiz gamlar oluyor gözümü saklıyorum, kimi de sonuna nokta gereken cümleler oluyor kalemi kırıyorum.
Ama ne yapmaya çalışsam da tek başıma, yalın yürek yani, yapamıyorum…
Saklı küfürlerimi aynalar, gizli hıçkırıklarımı duvarlar, korkak cümlelerimi kâğıtlar biliyor…
Ve ben tüm zerrelerimin bildiği ve avazı çıktığı kadar bağırdıklarını, fiyakalı kıyafetler ve süslü cümleler ile gizlemeye çalışıyorum.
Balığın karnından sesleniyorum Zamanın Sahibine:
-Senden başka İlah yoktur. Seni tenzih ederim. Şüphesiz ki ben zalimlerdenim.
Bereketli zamanlarımın can yoldaşından bu aciz nefse dua dileniyorum.
En Merhametliye emanet ol dostum.
Mucîp olan Allahın adıyla…
05.01.2015 / PAZARTESİ / 15.00 / MALATYA