2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
719
Okunma
Anlaşılmak istemek o kadar anlamsız geliyor ki;
birinci tekil şahıs olmak insanı belki de bu yüzden yalnızlığa sürüklüyor.
Sorun ne hayatın benden beklediği,
ne de benim hayattan bir şey beklediğimdi.
Belki de tek sorun bendim,
o kadar cevapsız soruların bir gün beni bulacağını hiç düşünmeden
sorunsuz, sorusuz bir hayat seçmiştim belki de,
ta ki kendimi sorunlar çemberinde bulana dek..
Tek soru, devamında çok sorun; sonuç mu?
Bir başka soru; NEDEN ?
Kelimelere yüklenen anlam bir bana mı kifayetsiz kaldı bu dünyada?
Sorunlar çölünde sadece bir damla anlaşılmaktı oysa derdim.
Ne yarda gözüm var ne de yarında sadece anlaşılmaktı iki gözüm..
Belki de kuytu bir yerdeki kırık dökük bankın,
omzuna yaslanıp teselli bulduğum yıllanmış ağacın,
gönülden kopmuş yalnızlık kokan bir şarkının,
gündüzün ardından sahnelenen ay-yıldızlı gecenin
ve gözden süzülen bir damla yaşın
anladığı kadar kimse anlayamazdı beni..
Kim bilir, belki de bu yüzden anlaşılmak bir damlaydı benim için..