En adil yargılanma ancak vicdanlarda olandır.

Hep menfaati için uğraş verenler, en alçak mertebede olmaya mahkumdurlar.

Bırakın tüm yaralarınız kanasın. Elbette duracaktır. Ama bir kere vicdanınız kanarsa onu durduracak çare yoktur.

Vicdanlarına esir yaşayanlar; yaşamın hitamında beraat edecektir.

Gemisini yüzdürmek için; deposunu yalan yakıtı ile dolduranlar yarı yolda kalır ve alabora olurlar.

Güvenmediğiniz sevgiyi ne yaşayın ne yaşatın.

Sürekli içinizde barındırdığınız kin ve nefret denizinde ki dalgalar; bir gün sizi yutar.

Tutukluysanız bir sevdaya; hazır olun ağırlaştırılmış müebbet cezaya.

" Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır." Ne güzel bir söz . Bunu duyan kadın mutlu, karpuz koltuğunda. Hiç düşünmez ; şekil ve mesafe olarak arkasında olup olmadığını ama.

Her yaşta; tecrübelilerden istifade etmeye ihtiyaç vardır.Aksi size çok şey kaybettirir.

Öz güven duymanız; karşınızdakilere saygısızlık yapma hakkını vermez.

"Aşığım !.." diye bangır bangır bağırıp velveleye vereceğine ortalığı; içinde yaşa bakalım da görelim delikanlılığını.

Gemisini yüzdürmek için; deposunu yalan yakıtı ile dolduranlar yarı yolda kalır ve alabora olurlar.

" Merhaba, nasılsın! " diyene, bir çay içerken gülene; borcumun adını minnet ve vefa koydum.

Baş edemediğinizde; beddua etmektense Allah’a havale edip,onun takdirine sığınmak öfke ve kininizi dindirecektir.

Ahlaksızların önde gittiği ve prim topladığı bir cemiyette mutluluk hayaldir.

Kimseyi size ait şimdiki kefede tartmayın.

Sen güzel, o güzel, bu güzel ise Yaratan kim bilir ne muhteşemdir !..

Sert ve kaba davranışlar otoriter olmanın düşmanıdır.

Düşünce ifade etmeyen sözler; bir balon gibi uçup gider bulutlara.





" Mehtaplı gecelerde hep seni andım..." Senin işin kolay da; ya her an ananlar ne yapsın ?

Mülteci kampı yüreğim... yediler, içtiler, barındılar ve çekip gittiler !..

Uzakta kalmış onca hatıraların kokusunu getirir her yeni gün... Sızlar burnumun direği; özlerim .

Ben hayallerime kavuşacak kadar sığındım ve sarıldım.

Sonsuzluğun eşiğinde olmak duygusunun yarattığı endişe, korku, telaş, panik, pişmanlıklar belki de .

İçimde birikmiş onca çığlıkların avaz avaz hür kalma zamanıdır artık.

Sonsuza taşıdığım yüzümdeki gölgelerdir.

Sen kalbimin sarmaşığısın; her an filizlenen !

Çıksın gitsin içimizdeki durmadan vızıldayan gençlik. Kapatılsın kulaklar sevdanın çığlıklarına. Yanacaksak kor kor, zırlamadan yanmalı;olsa da zor !...

Her dilde, her şekilde gerekirse işaretlerle konuşurum seninle. Ama susalım işte. Bakalım gözlerimize. Bakışlar anlatsın, konuşsun sessizce; dökülsün sözcüklere.

Puslu ve soğuk gecelerde, pusulara esir düştü yüreğim.

Az gelir; diz çökmek önünde. Ellerini öpmekte öyle.

Sen hep siyahlar giyinirsin ya usanmadan ey gece!.. Ne yapıp edip soyacağım seni gün doğumlarında.

* İçimde sakladığım onca duyguları, günahlarımı , göz kapaklarım da biriktirdiğim ve tuttuğum onca bahtsızlıkların yaşlarını dökme zamanı kapaklanıp secdeye... Sadece ona sığınış, yakarış ve af dileyişler bu sessizlikler de!..