Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Ferda,ca
Ferda,ca
VİP ÜYE

KADER

Yorum

KADER

( 3 kişi )

13

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

2588

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.12.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
KADER

KADER






Kader, dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuydu.
Annesi, onu mahallenin belediye ebesiyle evde doğurmuştu;
elleri açık gelmişti bu dünyaya.
Ebe, “Kısmetli olacak,” diyerek adını Kader koydu.
Ama derler ya: “Adın değil, kaderin kader olsun.”
Belki de kader, o anda başlamıştı kadersizliğine.

Çok zeki, çok doğrucu bir çocuktu Kader.
Bazen kardeşlerini kızdıracak kadar.
Bir gün abisi ve ablası, komşunun camını kırıp kaçmıştı.
Komşu sordu: “Camı kim kırdı oğlum?”
Kader, “Kimseyi görmedim ama abimle ablam şu tarafa kaçıyordu,” dedi.
Ve o camın borcunu anneleri ödemek zorunda kaldı.

Zaman aktı,
Kader hep doğrularıyla yaşadı.
Ortaokula gidiyordu, o yıllarda mahalledeki kahvelere
On İki Eylül öncesi asker baskınları olurdu.
Kader askerleri görünce panikledi, abisini uyarmaya koştu.
Ama koştuğu için şüpheli oldu, Tuğay’a götürüldü.

İki gün sonra eve geldiğinde, kafasında şişlik vardı.
“Bir şey geçirdiler kafama, duvara çarptım,” dedi.
Gururluydu, dayak yediğini söyleyemedi.
Ama aslında yediği dayak, kendinden küçük birinden gelen
hayatının en acı kaderiydi.

Sonra askere gitti Kırklareli’ne.
Döndüğünde artık tanınmayacak haldeydi.
Kendi kendine konuşuyor, gülüyordu.
Ve tanı kondu: şizofreni başlangıcı.

Yıllar aldı kabullenmek, tedavileri reddettikçe
hastalık şiddetlendi.
Tüm aile yoruldu, annesinin gücü tükendi.
Sonunda hastalandı o da… Ve bir sabah gözlerini yumdu.

Kader, ablasının evine taşındı.
Annesinin üzeri bir çarşafla kaplı, elinde bir bıçak…
Şaşkın gözlerle etrafa bakıyordu.
Uzun uzun boş boş…
Yüzünü açtı, alnından öptü annesini:
“Tüh, bakamadık kadına,” dedi.

Saatler sonra, sessizce çenesinden yaşlar süzüldü.
Ev hıçkırıklara boğuldu.

Artık gerçekten yalnızdı Kader.
Ablası çalışıyordu, zor bir yıl geçiyordu aile.
2002’nin ekonomik krizi…
Eşi işsiz, kızı süper liseye başlamış, kitaplarını ikinci elde alıyordu.
Oğlu askerdeydi.

Baba mirası derme çatma evde Kader yaşıyordu.
Ablası, maaşını aldığı bir karlı günde ona ziyarete gitti.
İki vasıtayla uzak bir evde…
Ramazan’ın ilk günüydü.
Kader oruç tutar, namazını kılardı.
Kapıyı açtığında ağır bir koku vardı evde.
Rüzgar camlardan içeri sızıyor, perdeler hafifçe sallanıyordu.

Kader kanepede yatıyordu, üstünde iki battaniye,
yanında lök gibi, soğumuş makarna.
Ablası yavaşça kaldırdı onu:
“Cereyanımı kestiler, küçük tüpüm bitti,” dedi Kader.
Ablasının cebinde ev kirası ve altı aydır oğluna göndereceği elli lira vardı.

“Üstünü giyin,” dedi abla.
Akşam ayazında, ezan vakti…
Dükkanlar kapanmaya başlamıştı.
Uzun yürüyüş sonunda küçük bir mağazadan elektrik sobası ve ocak aldılar.
Biraz yiyecek, biraz çay… Eve geldiler.

Kader meslek lisesi elektrik bölümünü bitirmişti.
Hasta da olsa mesleğini unutmamıştı.
O kadar dürüsttü ki, soğukta kalmasına rağmen elektriği kaçak bağlatmamıştı.

Ablası, “Şimdi sen bu elektriği bağla.
Nasılsa ev satılacak, diğer iki kardeş karar vermiş,
satıştan gelen faturalar ödenir,” dedi içi rahatlayarak.

Ezan çoktan okunmuştu, Kader orucunu açmayı unutmuştu.
Ayakları kar suyundan buz gibiydi ama aklında oğluna göndereceği para vardı.
“Kalk, nasıl olsa oğlum asker ocağında aç kalmaz, bir ay daha idare etsin,” diye telkin ediyordu kendi kendine.

Derin düşünceler içinde eve geldiğini bile anlamadı.
Eşi ve kızı sofrayı hazırlamış, onu bekliyordu.
Kimseye bir şey söylemedi.

Bacaklarını karnına çekip, sırtında battaniyesi,
gözleri dolmasın diye kapattığı gözleriyle uyur gibi yapıyordu.
Tam o anda telefon çaldı.

Arayan oğluydu:
“Açar açmaz ‘Oğluyum,’ dedi, ‘Bugün dayına gittim, çok kötü durumdaydı.’”
Oğlu çok akıllıydı, annesini asla üzmezdi.
“Üzülme anne,” dedi, “Komutanın annesi ameliyat oldu.
B Gurubu kan lazım olmuş, iki kişinin kanı tuttu,
diğer arkadaşımda hepatit çıktı, beni yolladılar.
Yedirdiler, içirdiler, cebime elli lira koydular.
Rabbimin dua kapısı ne kadar genişti,
sır kapısı en kötü günde nasıl aralandı,” dedi.

Ferişte, gözleri dolarak şükretti bir kez daha
Yaradan’ın varlığına…
Kullarını asla darda bırakmayan Rabbine…

Bu bir öykü değil, gerçek bir yaşam kesiti.
Kader hâlâ yaşıyor, arada ablasının yardımıyla.
Ama dediği gibi:
“O kadar çok ağladım ki abla,
gözyaşlarım bile kurudu, artık ağlayamıyorum.
Kaderiniz adınız olmasın.”

Saygılar,
Çenemden süzülen gözyaşlarımla...

Ferdaca

"

4 Nisan 2025
Bugün, kaderimiz Kader’i kaybettik.
Adı gibi yazgılı, ama yaşarken en çok da hayatın acımasız ironiyle örülü yollarına direndi.
Onun hikayesi, yüreklerde derin bir iz bıraktı; gözyaşlarımızda bazen hüznün, bazen umudun gölgesi vardı.
Kaderin adı, bir daha asla kader olmasın diye…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

10.0

100% (3)

5.0

100% (3)

Kader Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kader yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KADER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
superbaba
superbaba, @superbaba
15.12.2014 19:34:17
Kader demek alın yazısı demektir...
Bazı şiirlerimde kullandığımı anımsarım...
"Dürüstlük alın yazısı"...
Doğru olan budur.
Milletin çoğu bunu enayilik diye nitelese de...
Keşke herkes birer Kader olsa.
levent taner
levent taner, @leventtaner
13.12.2014 20:05:29
Ben de çocukken muzurluk değil mi arkadaşlarla cam çerçeve indirmiştim. Maalesef olay yerinde benden başka kimse fark edilmediğinden hesap bizimkilere düşmüştü.

Teşekkür ederim hanımefendi, Ferdaca anlatımınız yarınlarımıza ışık tutsun dilerim.
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
13.12.2014 17:56:41
epeydir okumaya ara verdim, bu yazıyı okuduğuma sevindim, hüzün yine var ama insanı iyiliğe yönlendiren güzel bir yazı, acı bir yaşam hikayesi...

teşekkürler emeğiniz için.

Allah yar ve yardımcıları olsun Kader ve ablasının...
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
13.12.2014 13:12:01
Değerli seçki kuruluna çok teşekkür ederim,duyarlı yürekleriniz var olsun efendim.Saygı ve sevgilerimle efendim...
Etkili Yorum
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
13.12.2014 08:54:05


bazı resimler hep ıslaktır
bazı resimler fırtınalı boranlı karlıdır

eylüllüğümüze yakışır biçimde
dökülüp duruyoruz işte

cehennemi ateşinden avuçlardım
kaderi değişsin diye çocukların


güzeĺ yüreğine bin selam ile güzel insan
kaderlerin gamzelerine kelebekler beneklerini bıraksın
duamdır


sevgiyle


hkarasahin
hkarasahin, @hkarasahin
13.12.2014 00:51:02
Üzülerek okudum.

O kadar çok kaderimiz varki..Sorgulanması gereken bi şeylerin olabileceği..
ozanali
ozanali, @ozanali
12.12.2014 15:00:38
10 puan verdi
Rabbimin dua kapısı ne kadar geniş

yazının özeti
yüreğiniz var olsun
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
12.12.2014 14:30:08
Geçmişte her bireyin bir acı hatırası var.Hikayeyi okuyunca 1977 yıllar aklıma geldi.
Yüreğine sağlık.
Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
12.12.2014 10:20:39
Karanlık yılların acılarına inceden inceye dokunuşlar. Kaderlerini başkalarının çizdiği aydınlık yürekler. Belki hepimizin çevresi böyle Kader'lerle dolu. İlgiyle okudum. Kullanılan dil dili ya da mişli geçmiş zaman olsaydı daha dagüzel olabilirdi. Ama anlayan anlar diyelim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL