GÖNÜL FETHİ

Türklerin Anadolu yu yurt edinmeleri alperenler sayesinde olmuştur.Alperenler Türk orduları daha Anadolu ya gelmeden bu bölgeye gelir,hizmet merkezli bir yaklaşımla önce gönüller feth edilir daha sonrada hedef bölge vatan yapılırdı.Gönüllerin feth edilmediği hiçbir yer yurt ve vatan yapılamamıştır.Hz. peygamber Mekke yi feth ettiğinde üç beş marjinal grup haricinde direnişle karşılaşmamıştı.İstanbul feth edildiğinde de halk “ Hıristiyan kalpağı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim” diyerek gönül fethinin ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir.
Yaşadığımız günler gönül fethine önem vermeyen , “ben yaptım oldu” zihniyetinde olanların geçici başarılarının tezahür ettiği günlerdir.Bu geçici tezahürlerin başarı kabul edilmesi kanaatimce en azından safdillik olur.Gönül fethinin yapılmadığı hiçbir vakıa kalıcı olamaz.Saddam diktatördü, pinoşe yine aynı şekilde.Sırplar Müslüman kanı döktüler, Enver Sedat halkına zulmetti.Örnekleri çoğaltmak elbette mümkün .Fakat geçici olanlar hiçbir zaman galip olamadılar.
Son dönemde Dünyada ve Türkiye de anormal bazı vakıaların ortaya çıkması acaba bir tesadüf mü?.Halkın değerlerini, inançlarını, umutlarını yok sayarak yapılan işler ,alınan kararlar neyin nesi?.Acaba biz mi olayları takipte zorlanıyor ve algılama güçlüğü çekiyoruz.Tuzu kuruların baktığı pencere ile bizim baktığımız açının uyuşmaması normal sayılabilir.Bunu anlıyorum fakat içinde yol aldığımız geminin batması da mı bu kara vericileri rahatsız etmiyor?.Yoksa aynı denizde seyahat ettiğimiz halde farklı gemilerde mi yol alıyoruz?.Karar vericilerin gemideki yolcuların durumu hakkında bilgi sahibi olmamaları mı bu şekilde bir sonuca götürüyor bizleri?.
Zamanın birinde vergi konusunda aşırı giden bir kıral vergi işini o kadar aşırıya götürmüş ki artık vergi dolayısı ile vatandaşlar vatanlarından ve yurtlarından hicret etmek zorunda kalmışlar.Dedelerimiz Ahıska dan hicrete mecbur bırakıldıklarında “ Osmanlı içi” diyerek Anadolu ya gelmişler, buraları vatan yapmışlar.Ortalama vatandaşlar gibi vergisini vermiş, askerliğini yapmışlar…Bizler de bu minval üzere yaşadık.Türkiye de yaşayanların çoğu bizimle aynı kaderi paylaşıyorlar.Karar vericilerin bu mazlum millete ikinci bir vatan arama ihtiyacı oluşturacak bir yaklaşımda bulunmalarını gerektirecek yaklaşımlardan uzak durmalarının doğru olacağını düşünüyorum.
Güzel bakan ,güzel gören, güzel yaşayan, güzel karalar veren ve gönüllerin fethine talip olanlara selam olsun

Mustafa BOLAT