İstanbul gibi, Ankara gibi nüfusu dünyadaki pek çok ülke nüfusunu geride bırakan kentlerimizin günlük hayatı disiplin içinde akan bir ahenge sahip olmaz ise o kente kargaşa ve kaos hakim olur.

Türkiye’de günde ortalama 1000 trafik kazası meydana geliyor. Özellikle bayramlarda karayolu kan yoluna dönüyor. Kurban Bayramında onca insanımızı göz göre göre yollarda kurban ediyoruz.

Trafik hız içinde hareket demektir. “Acele giden ecele gider.” sözüne rağmen sokaklara yansıyan kargaşaya, yollardaki aceleci davranışlara bakacak olursak, haklara yeterince saygı gösterilmeyen ülkemiz için bu kaza oranının yüksek olmadığını düşünüyorum.

Trafik kurallarını futbol oyun kuralları gibi önceden belirlenmiş kurallar bütünü olarak kabul edecek olursak, normal olarak hiç trafik kazası olmaması gerekir. Başka bir deyişle kaza olmasın diye konulmuş kurallardır trafik kuralları. Ülkemizdeki trafik otoriteleri kazaların % 99 insan kaynaklı olduğunu belirtiyor.

Trafik kurallarının mevzuata ilişkin yönü pozitif hukukla ilgili bir durum olup, genellikle “sınır koyan” kurallardır. Hız sınırı gibi, geçiş önceliği ve geçiş üstünlüğü, park yasağı gibi kurallar kamu düzeni ve kamu huzuru için gerekli kurallardır. Medeniyet yazılı ve görsel kuralları hem koyar hem izler. Kavşak içine park yapmak hem bir trafik suçu, hem de kamu hukukunu hiçe saymak değil midir.

Gelin görün ki; bizim şehirlerimizde köşe olmak, köşe dönmek için köşebaşına tercihen büyük bir mağaza açmak gerekiyor. Büyükşehirlerimizdeki her köşe aynı zamanda trafik yönünden işlek ve ışıklı geniş kavşak demektir.

Belediyeler trafik ışıklarının bulunduğu kavşağın dibine inşa edilen iki üç katlı mağazaya trafik park durumunu sormadan sorgulamadan küşat ve ruhsat verir.

Belediye yetkilileri acaba neden ‘köşe dönmek için köşeye mağaza açan yurttaş! bunca müşterin aracıyla geldiği zaman nereye park edecek, kavşağa park etmen uygun olmaz, hukuku ayaklar altına alman için sana taviz veremem, hukuk taviz kabul etmez, rüşvete, iltimasa ve torpile kapı aralayamam; önce bana araç park yerin neresi o yeri göster ki sana mağaza açman için ruhsat vereyim demez veya diyemez.