5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1362
Okunma
Perşembe akşamı camiye gittim.
Benden önce gelmiş bir baba ve kızını görünce şaşırmadım desem yalan olur.
İlk defa camiye geldiği belli oluyordu küçük kızın.Üzerinde pembe bir elbise altında eşofman giymiş.Saçlarını arkaya topuz ettirmiş lastikle bağlamış.Meraklı bakışlarla etrafı inceliyordu .
Birden yıllar öncesine gittim.
Benim çocukluğumda böyle bir çocuğun hem de kız çocuğunun camiye girmesi mümkün değildi.Babası elinden tutup getirmezdi.Şimdi bir hayli yol almışız,gelişmişiz hiç kimse yadırgayan bakışlarla bakmıyor.
Namaza daha vakit vardı ezan okunmamıştı.
Küçük kız babasının kulağına eliyle duyulmasın diye kapatarak sorular soruyordu.Demek ki kafasına takılan şeyler vardı.
Namaz vakitlerini gösteren levhayı babasına göstererek soruyordu.Merak etmişti o kırmızı rakamla yazıları.
Geldiğimde ben de bakmıştım 19C dereceyi gösteriyordu,şimdi 20 c dereceyi gösteriyordu demek ki küçük kızın gelmesiyle ısınmıştı cami..
Selam verdiğimde namazda onlara bakıyordum ,baba kız namaz kılıyorlardı.Baba ne yaparsa yan gözle babasına bakarak onu taklit ediyordu.
Daha önce babalarıyla gelen oğlan çocukları aklıma geldi.Onlar daha hareketli ve gürültü yapıyorlardı.
Namaz bitiminde artık sıra tesbih çekmek ve duaya sıra gelmişti.
Babası ona da tesbih verdi küçük parmaklarıyla nasıl çekecek diye bakıyorum çaktırmadan.
Bize göre yetişemiyor ikişer üçer atlıyor taneleri.
Duaya sıra gelince acaba yaradanına minik ellerini açıp ne diye dua edecek bir duya bilsem..
Babasıyla beraber kalkıyorlar kapıya doğru yöneliyorlar arkalarından bakıyorum.Adımları küçük olduğundan babasına yetişmek için yarı koşar gibi gidiyor .At kuyruk saçları sanki bana el sallıyor gibi geldi bana.
Vazifelerinin yapmanın mutluluğu huzuruyla evlerine gidiyorlardı.Babası önce onun ayakkabılarını giydirdi.
Soğuktan değil hızlı gidişleri belki de annesine anlatacakları vardı...