Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Ömürlü Aksoy
Ömürlü Aksoy

LAİKLİK NEDİR?

Yorum

LAİKLİK NEDİR?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

855

Okunma

LAİKLİK NEDİR?

Atatürk, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve özellikle dinin politikaya kesinlikle alet edilmemesini öngörmüştür. Yani devlet yönetiminde din kurallarına yer verilmemesi, din ve mezhep kurallarının, hiç bir zaman politikada bir araç olarak kullanılmamasıdır.
Laiklik, Devlet düzeninin, akla ve bilime dayandırılmasıdır.
Laiklik ilkesinde din, bir vicdan meselesidir. Bireylerin hiçbir baskı altında olmadan, vicdanının emrine uymakta serbesttir. Atatürk, kendi düşünce yapısı içinde, dine karşı saygılı olmayı öngörür. Hiç bir kimse bir başka kişiyi ne bir din, ne de bir mezhebi kabule zorlayamaz.Hiç kimse, dini ayin ve törenlere katılmaya veya katılmamaya zorlanamaz. Hiç kimse, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.Hiç kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz veya suçlanamaz.
Dini inanç, ibadet ve kanaat özgürlüğünün devlet tarafından güvence altına alınır. Buna aykırı hareket Edenler, Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerince yargılanarak cezalandırılır. Laik anlayışta inançlara, dolayısıyla dine karşı gerçek bir saygı vardır. Laiklik ilkesi, din, mezhep ve tarikat kavgalarına karşıdır.
Laiklik, kişilere dini inanç ve fikir özgürlüğünün yanı sıra, vicdan özgürlüğü ile itikat ve ibadet özgürlüğünü sağlamıştır. Aynı zamanda bu ilke sayesinde, din ve vicdan özgürlüğü güvence altına alınmıştır.
Laiklik ilkesinin kabul edilmesiyle, cumhuriyet yönetimi ve Türk toplumu çağdaş bir yapıya kavuşmuştur. Cumhuriyet ve demokrasinin gelişip, güçlenmesi için ortam hazırlanmıştır. Devletin resmi bir dininin bulunmadığı felsefesi benimsenerek, eğitim lâik, akılcı ve çağdaş esaslara göre düzenlenmiştir.
Laikliğe karşı olan zihniyet sahipleri ise, laikliğin dinsizlik olduğunu her kesimde planlı, programlı ve organize olmuş bir şekilde anlatmaya çalışmakta böylece Türk insanının zihni bulandırılmak istenmektedir. Ne yazık ki, uzun yıllar geçmiş olmasına karşın, vatandaşlarımız laiklik konusunda yeterince anlatılamamıştır. Oysa, Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığıiçin, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir.
Atatürk döneminde, hiçbir zaman Lâiklik adına din düşmanlığı yapılmamış, halkın dini inançlarını rencide edebilecek bir uygulamaya izin verilmemiştir.
Atatürk, aynı zamanda nüfusumuzun yüzde doksan sekizinden fazlasının inanç sahibi Müslüman olduğu gerçeğini de görmüştür. Müslümanların inanç ve ibadet hizmetlerini devlet yüklenmiştir. Din eğitim ve öğretimi yapan kurumlar açılmış, buralarda Atatürkçü, aydın, akılcı, laik din adamları yetiştirmeye hız verilmiştir. Hiçbir dönemde Anadolu’da Cumhuriyet dönemindeki kadar cami yapılmamıştır.
Laiklik ilkesiyle, emperyalist devletlerin Müslüman olmayan Türk yurttaşlarının dinî inançlarını bahane ederek, Türkiye’nin iç işlerine karışmaları önlenmiştir…
Laiklik ilkesi,Türk Milleti’nin medeniyete yürüyüşünde yolunu aydınlatmaya devam etmektedir ve sonsuza dek devam edecektir.
Laiklik ilkesi doğrultusunda yapılan başlıca inkılaplar:
-Saltanatın kaldırılması
-Cumhuriyetin ilanı
-Halifeliğin kaldırılması
-Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması
-Tevhid-i Tedrisat kanunu
-Tekke zaviye ve türbelerin kapatılması
-Medeni Kanun’un kabulü
-1924 Anayasası’ndan “Devletin dini İslam’dır” maddesinin çıkarılması.
-1924 Anayasası’na laiklik ilkesinin girmesi
-Maarif Teşkilatı hakkındaki kanunun kabulü
-Medreselerin kapatılması
-Kılık Kıyafet Kanunu’nun kabulü (Peçe ve Çarşaf giyilmesinin yasaklanması)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Laiklik nedir? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Laiklik nedir? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
LAİKLİK NEDİR? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL