Merhaba sevgili!
Bu gün sen gideli üç asır oniki yıl oldu ,yokluğunda milyon tane yıldız kaydı gökyüzünden ve geri dönmeni diledim ardından.Artık aynı fotoğrafa bakmıyorum yüzünün her detayını ezberledim, dudaklarının kıvrımını,alnına kaç tel saç düşüyor,gülünce göz kenarında kaç çizgi oluşuyor,,sakalında kaç tel beyaz var biliyorum.Martılar senden haber getiriyor bazen,iyimişsin tuttuğun balıklardan birini tarçın renkli kediye ,diğerini martılara veriyormuşsun sarı kedi bacaklarına sürtünüp teşekkür etmiş, kıskandım.’Aç kapıyı bezirgan başı ’diyerek midyelerle dalga geçiyormuşsun yine kızıyorlarmış sana bilmeni isterim.Bir deniz yıldızı takılmış oltana tekrar salıvermişsin denize sana minettarmış hayat bahşettiğin için.Dalgalar da seviyor seni,en az benim sevdiğim kadar. Duydum ! rüzgara fısıldamışsın ’’saçları aklımda’ Diye, samyeli perdemi havalandırırken fısıldadı kulağıma,nasıl mutlu oldum bilemezsin.Eski iskeledeki babalar küsmüşmüşler selamı sabahı kesmişsin ’yeni iskelede baba edinmiş kendine ’’diyorlarmış özlemişler seninle sohbeti ,tıpkı benim gibi. Gri kanatlı bir martıyla selam gönderiyorum sana,çığlığına özlem sözlerimi küçük sitemlerimi iliştirirdim iyi dinle...Çok özlüyorum!
Tülay