nasıl bir ülkedir ki bu zamana kadar kadro hükümetlerin değil de halkın mutlak katılımının önü açılamamıştır.gerçek anlamda bir demokrasi modelinin yaratılması için eğitimde devrim niteliğinde kararlar alınmasının zamanı gelmedi mi artık.kendi gibi düşünmeyenlerin terörist ilan edildiği bir hükümet yapılanmasının ileri demokrasiye,insan haklarına ve çağdaş yaşam standartlarına dair verdiği sözler ne derece samimidir.islam şemsiyesi altında katliam planları yapan bir yaklaşım insanlığa ne sunabilir.bir müslüman olarak müslüman halkın hakim nüfus adıyla yaşadığı bir coğrafyanın kandan,gözyaşından,feryatlardan,tecavüzlerden ve insanlık adına utanç verici tüm tutumlardan bir türlü kurtulamaması nasıl açıklanabilir.
kendi hakkını savunamayacak bir toplum modeli yaratma çabası içine düşmüş,esareti doğduğunuz andan itibaren size farz kılan,ifade özgürlüğünün sadece sünnet olduğunu düşünüp gereksiz gören,ümmeti muhammedin(sav)hakkının tek savunucusunun kendi kadroları olduğuna faşistçe inanan ve bu uğurda dökülen kanların helal olduğunu benimseyen,sorgulayamayan cahil kitlelerin tüm masumiyetini hüzne ve acıya çeviren bir yönetim anlayışının sanırım sonu gelmelidir.
gazzede hep beraber roboskide yanlız kürtler,somada hep beraber kobanede yanlız kürtler,çanakkalede hep beraber şengalde yanlız kürtler.yanlız bırakılan bir halkın yaşam mücadelesini,haklı duruşunu ve onurunu hiçe sayan bir eğitim politikasının bundan gayrı bedeli büyüktür.bin yıllık kardeşliğin nerden geldiğini bilmeyen bir gençlik yetiştirmek bu ülkeye yapılan en büyük zulümdür.
bu sebepledir ki eğitimde devrim bu ülkenin tek kurtuluşudur. gerçek bir eşitlik içerisinde tüm çocuklarımızın yararlanabileceği bir eğitim modelinin geliştirilmesi tüm demokratik kitlelerin önceliği olmalıdır.eğitimde devrim