1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1199
Okunma

- Gelininden dayak yemiş , ondan apar topar ayrı eve çıkmış diyorlar , Hacer Abla işin aslı nedir , cidden var mı ? öyle bir şey , çok üzüldüm ya !
- Yok bacım abartmışlar , sadece üzerime yürüdü ’’ Ne olur tutmayın beni şu kadının imiğini sıkıvereyim ’’ diye basbas bağırdı , mahalleyi ayağa kaldırdı ...
- Allah ! Allah ! niye o kadar dellendi ki ne yaptın Hacer Abla ? pek iyiydiniz gelin kaynana kızz !
- Kız bacım inan hepsi benim dalgınlaığım yüzünden oldu , hiç benim kabahatım yok . Bak anlatayım sen karar ver , bilerek isteyerek yapar mıyım ? Severim bilirsin ben Elif ’ i , kendi kızımdan ayırmam .
- Her şey ’’ Bebeğin ismini ne koyacağız ’’ tartışmasıyla başladı . Ben rahmetl annnemin ismini koymak istedim . Gelin kendi annesinin adını koymak istedi . Ben kız olursa benim dediğim olsun , erkek olursa senin istediğin isim konsun dedim . Doktor kız olacak dedi , dünyalar benim oldu . Sonra benim gelinin arkadaşıyla konuşmasını duydum , kulak misafiri oldum , telefonla konuşurken ...
- ’’ Kaynanam adını Ayşe koymak istiyor , ama ben nüfusa Ayşe Nur yazdıracağım , ben Nur Derim , Ayşe ismi unutulur gider , istemem ben öyle Ayşe falan ! ’’ diyordu ...
- Kan beynime sıçradı , duymazlıktan geldim . Doğsun hele , o lohusa yatağında yatarken kimliğini çıkartmaya oğlanla gider Ayşe adını yazdırıveririm diye düşündüm , düşünmesine de doğum vaktine yakın doktor oğlan olacak demesin mi ? bu sefer gelin başladı benim istediğim isim olacak diye ...
Neymiş efendim babasının adı konacakmış . Hasan olacak diye tutturdu . Bende Hasan Nur koyalım diye dalga geçmeye başladım . Konuşmalarını işittiğimi anladı galiba , hiç sesini çıkarmıyor ...
Neyse bebek doğdu , erkek çocuğu oldu , kafasında ur var dediler önce , çok korktuk üzüldük , daha sonra yağ bezesi dendi içimize su serpildi , ateşi düşmeyince bebeğin on gün çıkamadı hastahaneden . O sırada kimliğini çıkarmaya gittik babası ile birlikte . Ben o yorgunlukla o dalgınlıkla , nüfus memuruna :
- ’’ Hasan olacak ismi ’’ dedim sanıyordum ...
- Eee ! ne demişsin peki ?
Komşu kadın merakla dinliyordu Hacer H anım ’ ı :
- Benim oğlan telefonla konuşuyor diye , nüfus memuruna ben verdim gereken bilgileri . Bir ara bayan memur bana dönerek :
’’ Ur mu dediniz ? diye sordu
Ben ’’ Evet dedim öyle söylediler , ama şimdi iyi , kafa derisinin altında yağ bezesi varmış ’’ diyerek saçmaladım bir şeyler , başka neler söyledim hiç hatırlamıyorum .
Meğersem ben memura çocuğun adı ’’ Hasan Nur olacak ’’ demişim ...
O ’ da bana tekrarlamış ’’ Nur mu dediniz’’ diye .
Ben saçmalamaya başlayınca , kendi kafasına göre anladığı kadar yazmış bir şeyler ...
Benim okumam yok , aceleyle attık çantaya , bir hafta sonra gelini çıkartmaya gitti oğlan , gelin eve geldi ...
Oğlan çekti beni bir kenara :
’’ Anne ne yaptın sen ! valla bu kadarını da beklemezdim senden , artık gelin kaynana yeyin birbiriizi , artık ben bıktım sizin didişmenizden .
Diyor ama ’’ ben hiç bir şey yapmadım ! ’’diyorum başka bir şey demiyorum . Gitti getirdi kimliği , sanki okumam var gibi gözüme soka soka bağırıyor , öfkeden deliye dönmüş :
’’ Anne ! anne ! oğlumun adı Hazan Nur yazılmış , Hazan Nur yazılmış ! bak bak ta utan şu yaptığından ...
Memure kadın bu olsa olsa Hazan Nur ’ dur diyerek , aslan gibi torunuma kız ismi yazmış ...
Elif gürültümüzü duyarak , yanımıza gelip aldı kimliği eline :
-’’ Bu kimin ? ’’ diye sordu .
Öğrenince kızılca kıyamet koptu tabiki ... İki gün sonra ayrı evlerde oturmaya karar verildi , zaten torunumu bana göstermiyor , ne yapayım aynı evde oturayım da ...
- E şimdi benim bu olanlarda bi kabahatim var mı ?
- El insaf be bacım ! hepsi O canı sağ olasıca memur kızın suçu ! Hiç mavi kimlikli erkek çocuğuna Hazan Nur konur mu ?
- Hiç değilse ’ Hasan Nur ’’ olaydı ... Gelinin gönlü kalmazdı , babasının adı olurdu , O Hasan derdi , belki ben Nur derdim olur biterdi ...
NOT :
( önceki karalamalarımdan tekrardır ) BAYRAM GÜLÜMSEMESİ OLUR BELKİ bayram şekeri gibi :)