Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Kyrie
Kyrie

kırmızı şal

Yorum

kırmızı şal

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1610

Okunma

kırmızı şal

Karanlık bir dehlizde ilerliyorum. Sesler var kulağıma gelen; alıcı kuşlarınkine benzer, yırtıcı, bağırgan ve ürküten. Gölgeler var etrafımda. Çarparak yanımdan geçiyorlar ben ilerledikçe. Kolları uzun, ayakları sarsak, adımları buyurgan!.. Korkuyorum ve hep bir saçak altı arıyorum; yağmurdan kaçmaya çalışan kedi yavruları gibi; ki ben ıslanmayı severdim. Neler oluyor? Bu karanlık da ne? İlerlediğim bu dehliz neyin nesi? Az önce vakit sabahtı oysa. Kahvaltımı edip atmıştım kendimi dışarı. Vitrinlere bakacaktım. Bir şal alacaktım omuzlarıma; kırmızı, ışıl ışıl ve sıcacık. Kış… Otobüsten inmiş, karışmıştım kalabalığa. Yürüyordum; dilimde moda bir şarkı ve içimde kırmızılık, ılıklık, heves. Şimdi bu karanlık da ne? Yanımdan geçen gölgeler karıştığım kalabalığa mı ait? Neden sırf gölgelerini görüyorum? Asılları nerede? Bu alıcı kuş sesleri şu kalabalığa ait uğultu değil de ne? Onlardan korkmak için sebeplerim mi var? Benim kırık cam parçalarıyla dolu kırk odam mı var yoksa? Hangi odaya ait olanı tıklatıldı da açıldı o kapı; dilimdeki şarkının notaları arasında duymadığım bir gıcırtıyla. Hem kim bastı da kırık camlarımın canı acıdı yine? Kan?..

Burası İzmir. O en sevdiğim caddede yürüyorum; sakin, sessiz, neşeli. Kaset satan dükkânlardan birinde… Yo… Hayır. Konuşmayacağım bu kez. Bir kez bakıp geçeceğim dükkânın önünden. Hoş çocuk. Sadece hoş… İnan. Zaten tanımıyorum kendisini. Bu yaygara neden? Şal… Şal alacağım hem. Kırmızı, sıcak, kan… Omuzlarım için baba. Omuzlarım için. İnan üşüyor onlar artık; yaşlandım. Eskisi gibi değilim. Senin küçük kızın olarak bırakmadı hayat beni. Kocaman bir kadın oldum ve kızlarım var; boyumu bile geçmiş. Kaset satın almayan kızlar. Zaman değişti; güldürme. Şimdi yüzlerce şarkıyı bir araya toplayan minik cihazlar var. Tek bir şarkıyla yetinmiyor artık gençliğin dili. Hem istedikleri yere gidebilirler onlar. Sen karışma! İstedikleri dükkânın önünden geçebilirler. İçeri bakabilirler. Gülümseyebilirler. Onlara gülümsenebilir. Dudaklarının kıvrımında hoş bir delikanlının bakışlarından kalma mutlu bir gülücükle eve dönebilirler. Beğenilmiş olmanın gururunu şimdi yaşamayacaklar da omuzları kırmızı bir şala ihtiyaç duyduğunda mı yaşayacaklar; üşüyerek, üzülerek, mazilerinden büzülerek! Ruj?..

Bir dakika!

Hava kararmak üzere. Oysa az önce sabahtı. Ekmek almalıyım. Kafamı karıştırma. Çok hızlı yürüyorsun. Terledim. Şu fırına uğrayacağım. Bir süre sustur ayak sesini. Dur! Beni köşede bekle. Orası kalabalık. Karanlık gölgeni üzerimden çek. Bak, vitrin ışıl ışıl ve nefis kokuları caddeye taşmış. Birkaç kurabiye de alayım, küçüğüm sever. Hayır. Ben yemeyeceğim; söz. Anneanneme de söylemişsin, nasıl azarladı beni onca insan içinde. Ki ben sadece bir tabak daha yemek istemiştim. “Yemeyeceksin!” diye bağırdı. Utandım. Misafirlerin önü. En arka oda. Karanlık. Gözyaşlarım. Sen tembih ettin değil mi; “yemesin, şişmanlıyor.” diye? Acımasızsın! Hep öyleydin, hâlâ... Yağ?..

-“Bir kilo lütfen.”
-“Yo hayır vazgeçtim. İki ekmek yeterli.”

Kurabiyelerden vazgeçtim. Nasıl da güzel kokuyorlardı. Çekip gitsene sen! Şal alacağım baba. Omuzlarım için. Kış geldi. Ege’yse Ege. Geceleri nasıl da soğuk oluyor biliyor musun? Bahane değil. İnan değil. Ilık. Yün. Şal. Kırmızı. Tığ işi. Köşeyi dönmeliyim. Şaldan da vazgeçmeliyim. Yarın alırım. Yemin ederim ki adını hatırlamıyorum! Hayır, tabii ki hatırlıyorum. Gülmüyorum. Sana öyle geldi. Hep sana öyle gelir. Sana öyle gelen doğrudur. Benden böyle giden yanlış. Biliyorum yaşı büyük. Sadece hoş çocuk. Hiç konuşmadık. Konuşmamıştık. Konuşmamışt… Küf?..

Karanlık. Bu bulvarı sevmiyorum. Ki ne çok severdim eskiden. Gelmedim evet. Yıllar oldu gelmedim. Gelmeyeceğim de! O dükkân kapanmıştır. Evlenmiştir hoş çocuk. Hoş bile değildir artık. Bilmiyorum ki neydi adı? Şal alacağım ben. Şal!… Çekil! Gelme. Burası çok kalabalık. Sabah da ondan. Herkes işini bir an önce bitirmek ister. Atar kendini sokağa. Öğle tatilidir belki. Benim suçum değil. Peki. Kızma. Benim suçum. Tenha bir yere gideceğim. Ama yolumu bulmam zor. Neden gece kadar karanlık?.. Senin kentinin bulvarı hep karanlıktır ama benim kentimin caddeleri… Gölgen düşüyor yere. Uzun, sarsak, buyurgan gölgen. Senin burada ne işin var! Sana ne şalımdan! Sana ne yaşamımdan! Kalbim!… Çok zor nefes alıyorum. Biraz izin ver. Eve döneceğim. İlk otobüsle. Söz! Geçmeyeceğim o dükkânın önünden. Öyle bir dükkân yok baba! Boşuna sarstın! Boşuna geçirdin parmaklarını! Boşuna üşüyor, boşuna acıyor omuzlarım. Yük taşıdı çok. Çok yük taşıdı. Taşıdı. Aşındı. Omuz başlarım boşuna kırmızı baba! Burası benim kentim. Bu kalabalık içinde yine utandırma beni. Dokunma hayır! Lütfen! Kir?..

Anne?!.. Sen miydin kuzum? Çok korkuttun! Bir daha o kadar sessiz yaklaşıp dokunma omzuma. Hayır. Yok bir şey. Ürktüm sadece. Hiç… Şal alacaktım. Geçmeyecektim o dükkânın önünden. Yürüyordum. Dalgın. Omuzlarım, yanaklarım, mazim kırmızı. Bakma. Anlamaya çalışma. Kırk kapıdan biri işte. Kırk kırık kapıdan yalnızca biri… Kırık camlarım kanadı biraz. Kan aksa da canım yanmıyor; ağlama. Tül?..

Beni yağmurda yürüt.
Sonra eve dönelim.
Kırmızı şalınla ört omuzlarımı.
Sonra gül.

Sin?



JD

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kırmızı şal Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızı şal yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kırmızı şal yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
15.10.2008 21:10:22


tenden tine -tinden tene bir imgedirki gel-gitlerde kanar bir kırmızı şal..sevgili Jale kutlarım yürekten..

sevgim saygım selamlarımla...


makyevel
makyevel, @makyevel
20.9.2008 23:10:29
kırmızı şal.
sadece adı geçen nesne mi alınamıyan bir ömür boyu.hiç zannetmiyorum.bazen inasnların sihirli niteledirdikleri kelimeler vardır anlaşılmak istemediklerinden.belki de isterlerde anlatamadıklarından.okurken bulmaya çalıştım kırmızı şal-ı.ama şairem şiir olmasada anlattığı yer öyle sımsıkı sarmalamış ve saklamışki çözemedim yerine bulup koyamadım sihirli kelimeyi.
eksiğim yazının sonunda belki.ama biliyorum ki sizin kadar değil.


şiir kanburu:))
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik), @saban-aktas-homerotik
6.8.2008 19:20:33
Ha bu ne haldir
Kırmızı şaldır
Yaz köşesi kış köşesi
Her mevsim aynı ahvaldir....ÇOK GÜZEL KALİTE BİR YAZI OKUDUM:BAKMAYIN ERKEN GELMEDİĞİME ! BU GÜN AÇ KALIRDIM YOKSA!
TEŞEKKÜRLER KURŞUN KALEM!
Yalçın Gözetelik
Yalçın Gözetelik, @yalcingozetelik
27.7.2008 03:41:04
Herkesin bir hikayesi var şu hayatta.Bazen saklamaya güç yetiriyor insan.Ama yaşanması olası anlar korkuyla vazgeçiştirilince acıya dönüyor zamanla talı bir acı oluveriyor ama sonuçta acı adı üstünde ve biraz da sitem ve kızgınlık.Anne veya Baba.

Tebrik ve Saygımla..
cemrece
cemrece, @cemrece
3.7.2008 15:06:06
Benim kırık cam parçalarıyla dolu kırk odam mı var yoksa? Hangi odaya ait olanı tıklatıldı da açıldı o kapı; dilimdeki şarkının notaları arasında duymadığım bir gıcırtıyla. Hem kim bastı da kırık camlarımın canı acıdı yine? Kan?..

İçim acıdı ve sanki benim de omuzlarım üşüdü...kırmızı bir şal zamanı mıdır artık...ne çok ben buldum yazının içinde...

Sevgilerimle...
Zekeriya EFİLOĞLU
Zekeriya EFİLOĞLU, @zekeriyaefiloglu
16.6.2008 12:02:16
Eve döneceğim. İlk otobüsle. Söz! Geçmeyeceğim o dükkânın önünden. Öyle bir dükkân yok baba! Boşuna sarstın! Boşuna geçirdin parmaklarını! Boşuna üşüyor, boşuna acıyor omuzlarım. Yük taşıdı çok. Çok yük taşıdı. Taşıdı. Aşındı. Omuz başlarım boşuna kırmızı baba! Burası benim kentim. Bu kalabalık içinde yine utandırma beni. Dokunma hayır! Lütfen! Kir?..



Son zamanlarda okuduğum ve etkilendiğim nadir yazılardan birisini okudum az önce....Çok beğendiğimi ifade etmek isterim.....

Yüreğine sağlık...
AyşegülTezcan
AyşegülTezcan, @aysegultezcan
5.6.2008 22:54:51
Hem şiirde hem düz yazıda bu kadar başarılı olunabilir mi...
Evet olunuyor...
İşte böyle...

Müthişsin sevgili Jale...

Yürekten sevgilerimle...

Olgun Ekinci
Olgun Ekinci, @olgunekinci
5.6.2008 18:31:59
1 puan verdi
Sustum...okumam lazımdı çünkü....

Şiir dilinden farklı ve özeldi keyfimle okurken..

Sevgiyle.
Banu Kalyoncu
Banu Kalyoncu, @banukalyoncu
5.6.2008 16:25:06
10 puan verdi


Omuzlarına belki daha ne yükler binecek. Lakin kendi bildiğin başını dik tuttuğun yolda...

Ki o zaman kışları şal isemeyecek belki omuzların.
Ilık bir gülüşle birlikte azalacak yükler, sevinçten kucak kucak güllere sarılacaksın.

Bence bölüme de daha sık yazmalısın annem...

Sevgiyle.
meneviş
meneviş, @menevis
5.6.2008 16:21:49
10 puan verdi
rüya mi gördüm ben?


sevgiler,




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL