Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Burla
Burla

AYRIDAĞ 1

Yorum

AYRIDAĞ 1

8

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

1456

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.9.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
AYRIDAĞ 1

AYRIDAĞ 1


Uzun yolların, sıra dağların, ak ve kara bulutların ardında engin ummanların sırrında güneşle ayın alnında doğmuş; bahar çiçeklerinin mis kokusunu, cıvıldayan kuşları, börtü böceği unutmuş, buz dağıdır Ayrıdağ.Tek bir aile yaşamını sürdürebilmiş değişen dünyasında Ayrıdağın. Kuş uçmaz kervan geçmez oluşundan beri bu sırrı bu laneti kimseler anmaz olmuş. Gerçekler buzlar altında kalıp gitmiş. Yaşamında bir bedeli varmış bu sırlar dağında, vakti zamanında kabilenin büyük büyük reisi kâbil olmuş bu akde. Kimseler bilmez nedenini mecburiyet midir onu buna iten bilinçli bir adım mı?
İyilikle kötülüğün büyük savaşıydı herşeyi başlatan. İlk insanın yaratılması Şeytanın secde etmeyişiydi. İnsanın dünyaya gönderildiği günden öncesi Adem ve Havvanın yasak meyveyi ısırmasıydı. Çileli bir yolculuktu, sınanıştı, adanmışlıktı Yaradana. Yok olup yeniden vücut bulmaktı. Zümrüdü Anka olmaktı yeryüzünün her zerresinde insan olmak. Can bulup can vermek. Med cezirdi yaşam denen döngü birileri surette var iken birileri asıl olana göçerdi.
...
Ayrıdağ, kötülüğün zuhur ettiği iyi güzel olan ne varsa karanlığına soğuğuna hapsettiği o güzel cennet sureti...
Bir kervanın gelişiyle değişmişti kaderi, şafak vaktine rastlamıştı bu apansız geliş. İlk baharın son günleriydi. Oysa pek kimseler tercih etmezdi bu yolu. Sarp dağ yolunu bir kervanla aşmak delilik işaretiydi. Helak olup giderdi çoğu yolcu bu yollarda. Siyah güçlü atları vardı bu kervanın lakin pek yükleri yoktu. Nereden gelip nereye gittikleri sorulduğunda kervan başı o naif sesiyle anlatmıştı vatanını, halkını. Hayranlıkla karşılanmışlardı Ayrıdağ da. Her gittikleri yere yeni bilgi, ilaç götürdüklerinden, yeni yerler gördüklerinden bahsetmişlerdi.
İlk zamanlar herşey yolundaydı ve bu insanlardan çok şey öğrenmişlerdi. Siyah atlılar çok çabuk kaynaşmıştı ahali ile. Aylar geçmiş sonbaharın ilk yağmurları başlamış, yapraklar iyiden iyiye sararmıştı. Ayrıdağ halkı yeniliklere alışmış olsada kara bulutlar üzerlerinden eksilmiyordu. Kıskançlıklar, kavgalar, bin türlü kötü alışkanlıklarda yaşamlarına yerleşmişti. Kurulu düzen bozulmuş, bildikleri inandıkları herşey yıkılmıştı. Çabuk teslim olmuşlardı Şeytanın hilesine.
Kendi kıyametlerini yaşar olmuşlardı. Hastalıklar, cinayetler, olmayacak bin tülü işler...Güzel olan ne varsa birer birer son buluyordu. Heyhat! yıkılıvermişti insanlığın gardı. Nefis en büyük zaaf, kibirse dayanak olmuştu. İnsanoğlu, ayırt edememişti iyiden kötüyü, ayıramamıştı ak ile karayı. Davetsiz misafirlerinin yaşattıkları, yaşamlarına kattıkları karanlıktan başka birşey değildi. Aslında hiç birşey aynı değildi ve eskisi gibi olamayacaktı da, sapkınlıkları bitmemişti. Uzun süren bu kaos yaşayanların bir çoğunun katliyle son bulmuş, bazılarının da cesetleri bile bulunamamıştı. Karanlık sarıvermişti yeri göğü. Durgun bir ırmak gibiydi Ayrıdağ bir o kadar da korkutucu.
Yeni yılın ilk günleri geldiğinde şiddetli bir fırtına baş göstermişti, bu ıssız dağda. Günlerce belkide aylarca sürmüştü kar, evler, ağaçlar ve hatta koca bir dağ kaybolup gitmişti. Buzlar ülkesiydi geriye kalan.
Mutlulukla terk etmişti siyah atlılar Ayrıdağı, aylar önce, yeni yerlerde karanlıklarıyla hükmetmek için. İnsanlığın bir kez daha yenilişine vesile olmuşlardı.
Kayıp bir aile ve verilen bir söz kayıp ruhlarıyla hapis olduklarından beri nerdeyse yıl olmuştu, bir labirentin içinde dolaşır gibi dağın derinliklerinde, çilelerinin son bulması için dua eden, insanlar. Farkında değillerdi henüz dağın içinde dört mevsim gibi, hayat gibi inişler çıkışlar, sevinç ve kederin içinde doğup büyümüş, yaşamış ve ölmüş olduklarının.
İyi ve kötünün savaşıydı bu, Kötülük hileleriyle, fısıltısıyla durmasa da iyilik ezeli ve ebediydi.Ve elbet her sonun yeni başlangıçlara açılan bir kapısı vardı. Ölüp dirilmenin gerçekliğiydi insan olmak, Ayrıdağın da kaderinde olduğu gibi zamanını bekleyen bir diriliş...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayrıdağ 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayrıdağ 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AYRIDAĞ 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İNSANOLDOSTKAL
İNSANOLDOSTKAL, @insanoldostkal
8.9.2015 22:36:36
Yüreğine
Emeğine
Sağlık

Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile...
İNSANOLDOSTKAL
İNSANOLDOSTKAL, @insanoldostkal
8.9.2015 22:36:35
Yüreğine
Emeğine
Sağlık

Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile...
Beşeri Aşkların Şairi
Beşeri Aşkların Şairi, @beseriasklarinsairi
21.8.2015 22:30:48
Tebrik ederim harika idi
selahattincansız
selahattincansız, @selahattincansiz
27.7.2015 00:02:19
aslında hikaye filan değil yaşadığımız hayatın tam kendisini yazmışsınız. kutlarım.
insan şeytanın fısıltısına bir kez kulak verdi mi, yaşadığı tabiki kendi kıyametidir. herşeyi ellerimizle edindiklerimiz yüzünden yaşamazmıyız...
habil-kabile doğru gidiyor yazınız. bekliyoruz.
selam vedua ile.
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
27.9.2014 00:18:15
Devamı gelecek bir öykü olmasını dilerim.

Bir dediğinize göre de öyle..

Bekliyoruz :)
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
26.9.2014 23:18:13
Giriş cümlelerinin hoş olması, okuru da hoş bir beklentiye soktu. En azından beni...Mistik bir fantastik öykü müdür gelen, bekliyoruz.

Kolay gelsin...
grafspee
grafspee, @grafspee
26.9.2014 15:53:51
şimdi de var benzer kara atlılar ama bu sefer kara bayraklılar. hikaye orijinal ve devamı da güzel olacak gibi, beklemedeyiz. eline sağlık.
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
26.9.2014 12:15:38
Hoş bir efsane esintisi gibiydi yazı.
Hüzün ve tebessümün kol kola gezdiği bir zaman dilimi yaşattı bize.
Ve,
düşüncelerimize kamçı salladı cümleler.
Yüreğimiz mi acıdı, nedir?
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL