4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
855
Okunma
Bir çocuk kaç defa yere düştükten sonra kalkmayı ama ağlamadan kalkmayı öğrenir?
Ağlamanın dizindeki kanı durdurmayacağını , eğer kalkmazsa kimsenin elini uzatmayacağını, kaç düşüşten sonra anlar?
Kalktıktan sonra yanaklarını ellerinin tersiyle kurutup , hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmeyi bilmem kaçıncı düşüşünde öğrenir?
Düşmek hep kötü müdür?
Meselâ heran aklıma düşüyorsun , bu kötü olmamalı.
Sonra kalemimin ucundan kağıda düşüyorsun . Hemde her satırına, her cümlesine , hece hece halı dokur gibi dokuyorum nasırlaşmış ellerimle kağıda. .
Utanmıyorum ellerimden seni sevmenin yan etkisi onlar , seni çokça yazmanın! Dedim ya her an aklıma düşüyorsun da aklımdan düşmüyorsun bir türlü. Oysa düşsen , çocuk gibi dayanıklı değil kalbim , kalkamaz birdaha, başkasıda kaldırmaz, ağlamazda , belki kanar hatta çokça kanar.
Her an seni düşünmek zahmetli fiil.
[Merve Meriç Ö.]